84

Peygambere indirileni işittikleri zaman, onun hak olduğunu öğrendiklerinden dolayı gözlerinin yaşla dolduğunu görürsün. Onlar: "Ey Rabbimiz, iman ettik. Bizi de şahitlerle yaz. Allah'a ve bize gelen hakka nasıl iman etmeyelim? Halbuki biz Rabbimizin bizi salih bir toplulukla birlikte cennete koymasını çok arzu ediyoruz." derler.

Müslümanlara sevgi bakımından en yakın olan Hristiyanlar, Peygambere indirilen âyetleri işittikleri zaman, işittiklerinin hak olduğunu anladıklarından dolayı gözleri yaşlarla dolar ve şöyle derler: "Ey Rabbimiz, Peygamberin Muhammed'e indirdiğin Kur'an'ı tasdik ettik. Sen bizleri, Kur'an'ın hak olduğuna şahitlik edenlerle beraber eyle, sevap ve mükâfaatlandırmada onların derecelerine ulaştır. Allah'ın birliğine ve mukaddes kitabında bize gelen hakka nasıl iman etmeyelim? Halbuki bizler, Rabbimizin bizi, salih topluluklarla beraber naim cennetlerine koymasını ve kıyamette bizleri onların derecelerine erdirmesini candan isteriz."

Süddi, Abdullah b. Zübeyr, Urve b. Zübeyr ve Zübri bu âyet-i kerime’nin, Habeşistan Kralı Necaşi'nin gönderdiği heyet hakkında nazil olduğunu söylemişlerdir. Bunlar, kendilerine Kur'an okununca, onun hak olduğunu anlamışlar, gözleri yaşlarla dolmuş ve iman ettiklerini bildirmişlerdir. Ayrıca Allahü teâlâ'dan, kendilerini şahitlerle birlikte yazmasını niyaz etmişlerdir.

Burada zikredilen şahitlerden maksat, Abdullah b. Abbas'a göre, Muhammed ümmetidir. "Şahitler" denilmesinin sebebi ise onların kıyamet gününde Kur'an'dan öğrendiklerine göre. Peygamberlerin, ümmetlerine, Allah'ın emirlerini tebliğ ettiklerine dair şahitlik yapacak olmalarındandır.

Bu husus başka bir âyetle de şöyle beyan edilmektedir; "Böylece biz sizin, insanlara karşı şahitler olmanız, Peygamberin de size karşı şahit olması için sizi, orta yolu tutan bir ümmet kıldık. Bakara Sûresi, 2/143.

Âyette zikredilen "salih topluluk"tan maksat, Allah'a iman eden, ona itaat eden, bu sayede cennete girmeyi hak eden insanlardır.

84 ﴿