111

Eğer biz onlara, Melekleri indirseydik, ölüler kendileriyle konuşsaydı ve herşeyi karşılarında toplasaydık, Allah dilemedikçe yine de iman edecek değillerdi, fakat onların çoğu, bu hususta cehalet içindedirler.

Şâyet biz o müşriklere, gözleriyle görecekleri Melekleri indirseydik ve ölüleri diriltip te onlar da senin Peygamberliğinin doğruluğunu ispat için kendileriyle konuşmuş olsalardı ve herşeyi onların karşısına toplayacak olsaydık yine de Allah dilemedikçe iman edecek değillerdi. Fakat onların çoğu, herşeyin, Allah'ın elinde olduğu hususunda cehalet içindedirler. îmanın, kendi ellerinde olduğunu zannederler. Diledikleri zaman iman edeceklerini, dilediklerinde de imandan çıkabilme hürriyetine sahip olduklarını sanırlar. Halbuki durum böyle değildir. Ve Allah dilemedikçe onlar imana erişemezler.

Kafirler, iman etmek için Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den çeşitli mucizeler göstermesini istemişlerdir. Şu âyet-i kerimeler bu hususları beyan etmektedir: "Kafirler şöyle derler: "Bizim için yerden, suyu kesilmeyen bir kaynak çıkarmadıkça sana iman etmeyeceğiz" "Veya içinde üzüm ve hurma bulunan bir bahçen olsun, ortasından şarıl şanl ırmaklar akıt. Yahut zannettiğin gibi, göğü başımıza parça parça düşür veya Allah’ı ve Melekleri karşımıza getir." "Yahut altından bir evin olmalı veya göğe çıkmalısın. Allah’tan, Peygamber olduğunu yazan, okuyabildiğimiz bir kitap getirmedikçe göğe çıktığına da inanmayız.., İsta sûresi, âyet: 90-93

Görüldüğü gibi, açıklaması yapılan bu âyette, kâfirlerin bu işlekleri yerine getirilse bile, Allah dilemedikçe yine de iman etmeyecekleri bildirilmektedir.

111 ﴿