91Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de evlerinde dizüstü çöküp kaldılar. Sonunda onları bir çığlık ve şiddetli bir sarsıntı yakaladı. Evlerinin içinde dizüstü çökerek helak oldular. Şuayb aleyhisselam'in kavminin nasıl helak olduklarını şu âyet-i kerimeler daha açık bir şekilde belirtmektedir. Şuayb onları imana davet edince şöyle demişlerdi. "Sen ancak büyülenmişlerden birisin." "Sen, bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin. Öyle sanıyoruz ki sen, yalancılardansın." "Eğer sözünde sadık kimselerdensen, üzerimize gökten parçalar düşür. Şuara sûresi, 26/185-187 Onların böyle söylemeleri üzerine Allahü teâlâ da onları cezalandırdı. Onların başına gelen azabın ne olduğunu da şu âyet-i kerime beyan etmektedir. "... Onları, gölgeleyen bulut gününün azabı yakalayıverdi. Şuara sûresi, 26/189 Onları gölgeleyen bu bulutun ateşlerle dolu olduğu, üzerlerine gürültülerle geldiği ve yer'in de şiddetli sarsıldığı, böylece helak olup gittikleri ve geriye içi boş cesetlerinin kaklığı Rivâyet edilmektedir. Sü'ddî, Şuayb (aleyhisselam)'ın, kavmiyle olan kıssasını ve kavminin akıbetinin ne olduğunu beyan ederek diyor ki: "Allah, Şuayb (aleyhisselam) Medyen şehrine ve Eyke halkına Peygamber olarak gönderdi. Bu kavmin, inkârcılıklarıyla birlikte ölçü ve tartılarını eksik yapıyorlardı. Şuayb (aleyhisselam) onları dine davet etti. Onlar onu yalanladılar. Onlar, inkârcılıklarında ve yalanlamalarında ısrar edince Şuayb onları, Allah'ın cezalandırmasıyla uyardı. Onlar buna aldınş etmediler. Bilakis Şuayb'i alaya alarak vaadettiği azabın derhal gelmesini istediler. Bunun üzerine Allah onlara cehennemin kapılarından bir kapı açtı. Dehşetli bir sıcak onları yakıp kavuruyor onlara ne gölgeler ne de sular fayda veriyordu. Sonra Allah onlara güzel rüzgar estiren bir bulut gönderdi. Onlar rüzgarın serinliğini ve güzelliğini hissettiler. Birbirlerine "Bulutun altında gölgelenelim." diye seslendiler Bulutun altında, erkek, kadan, çoluk çocuk toplanınca bulut onların üzerine kapandı ve hepsini birden helak etti. |
﴾ 91 ﴿