2İçlerinden bir adama: "İnsanları uyar, iman edenleri, rablerinin katında yüce derecelerle müjdele." diye vahyetmemizde, insanlar için şaşılacak bir şey mi var ki kâfirler: "Şüphesiz ki bu adam apaçık bir sihirbazdır." dediler? İnsanlar bizim içlerinden biri olan Muhammedi seçip te ona, kendilerini uyarması, Allah'ın azabıyla korkutması, Allah’a ve Peygamberine iman edenleri, yapmış oldukları salih ameller karşılığında, kendileri için Allah katında güzel mükâfaatlar bulunduğunu müjdelemesini vahyetmemizde şaşılacak bir şey mi görüyorlar? Bu insanlar daha önce de onun gibi bir Âdemoğluna vahiy gönderdiğimizi sanki bilmiyorlar mı? Peygamber bu insanları müjdeleyip uyarınca Allah'ın birliğini inkâr edenler "Şüphesiz ki o apaçık bir sihirbazdır, iddia ettiği şeyler asılsızdır." dediler. Âyet-i kerime'de geçen ve "Onlar için rablerinin katında yüce dereceler vardır." şeklinde tercüme edilen cümlesi, müessirler tarafından farklı şekillerde izah edilmiştir. a- Dehhak, Miicahid, Abdullah b. Abbas, Rebi' b. Enes ve İbn-i Zeyd, bu cümleyi şu şekilde izah etmişlerdir. "Yapmış oldukları salih ameller karşılığında onlar için rableri katında güzel bir mükafaat vardır." b- Ali b. Ebi Talha'nın, Abdullah b. Abbas'tan rivâyet ettiğine göre bu cümlenin manası şöyledir: "Onların cennetlik oldukları, rableri katında levh-i mahfuzda mevcuttur." c- Katade, Hasan-ı Basri ve Zeyd b. Esleme göre bu cümlenin manası şöyledir: "Onlara, rableri katında, Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) şefaatçi olacaktır. Taberi bu görüşlerden birinci görüşün tercihe şayan olduğunu, bu ifadenin manasının, "Onların, rableri katında salih amelleri vardır. Bu amelleri sayesinde mükafaatîara erişeceklerdir." şeklinde olduğunu söylemiştir. Abdullah b. Abbas diyor ki: "Allahü teâlâ Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'i Peygamber olarak gönderince, Araplar onun Peygamberliğini inkâr ederek şöyle dediler: "Allah, Muhammed gibi bir insanı Peygamber göndermekten münezzehtir." Onların bu sözü üzerine Alla teala işte bu âyet-i kerime’yi gönderdi. |
﴾ 2 ﴿