10

Yemin olsun ki biz insana, uğradığı zarardan sonra tekrar nimetler tattırsak: "Kötülükler başımdan gitti." der.

Yemin olsun ki şâyet biz insana, kendisine dokunan bir sıkıntı ve darlık halinden sonra bol rızık ve geniş imkân verecek olursak bu defa insan, "Sıkıntı ve zorluklar benden gitti." der. Ve o, kendisine verilen nimetlerle çok sevinir ve onlarla çokça övünür, Allah’a şükretmez.

Bu âyetler, Allah'ın, merhametiyle muhafaza ettiği kulları dışında, insanoğîundaki kötü sıfatları zikretmektedir. Öyleki, insanoğluna önce bir nimet verilir de sonra o nimet onun elinden alınırsa, bunu verip alanın, tekrar vereceğini ümit etmesi yerine ümitsizliğe kapılır. Daha önce gördüğü nimetlere karşı şükretmeyip nankörlüğe girişir. Yine insanoğluna çetin sıkıntılar, şiddetli zorluklardan sonra nimet verildiğinde, bunlara karşı, nimetleri veren rabbine şükretmesi yerine, zevke safaya dalar. Sonra o nimetleri sırf kendi kabiliyetiyle elde etmiş gibi böbürlenip durur. İşte Allah’a gerçekten boyun eğmeyen insan böyledir.

Bu hususta diğer bir âyette de şöyle buyurulmaktadır; "Gerçekten insan, sabırsız ve hırslı yaratılmıştır. Başına bir felaket geldiği zaman feryad eder. İyiliğe uğradığı zaman da çok cimrileşir. Mearic Sûresi, âyet, 19-21

10 ﴿