22

Yusuf rüşdüne erince, biz ona, doğru hüküm verme kabiliyeti ve faydalı ilimler verdik. İşte iyiliklerde bulunanları da böyle mükâfaatlandırırız.

Âyet-i kerime’de geçen: "Biz ona, doğru hüküm verme kabiliyeti ve faydalı ilimler verdik" ifadesi, "Biz Yusufa Peygamberlik ve ilim verdik". Veya "Biz Yusufa, Peygamber olmadan önce akl-ı Selim ve ilim verdik". Yahut: "Biz Yusufa anlayış kabiliyeti ve ilim verdik" şekillerinde izah edilmiştir.

Âyet-i kerime’nin son bölümü, Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)i teselli etmekte ve gelecekte, İnkârcılar karşısında kuvvetleneceğini bildirerek ona mânevi bir güç vermektedir.

Evet, Allahü teâlâ o gün Hazret-i Yusufu nasıl kardeşlerinin kötülüklerinden korumuş ve onu Mısır ülkesinin idaresinde en yüksek mevkiye getirmişse, Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)i de Kureyşliler karşısında kormuuş ve neticede onu, dünyanın en büyük devletlerini sarsan bir devlet kurmaya ve Allah'ın dinini hakim kılmaya muvaffak etmiştir.

22 ﴿