44

Onlar da: "Bunlar, karışık rüyalardır. Biz, böyle rüyaların tabirini bilmeyiz." dediler.

Hükümdarın etrafında bulunan kişiler ona şu cevabı verdiler: "Senin bu gördüğün şeyler, birtakım karışık ve aldatıcı rüyalardır. Biz, böyle şeylerin yorumunu bilmiyoruz."

Hükümdarın ileri gelen adamları rüyanı tabiri konusunda ona bu cevabı verdiklerinde, Hazret-i Yusufun, zindanda kendisiyle beraber olduğu arkadaşı Yusufu hatırlamış, bu rüyayı ancak onun tabir edebileceğini düşünmüş ve gidip zindanda onunla konuşmayı teklif etmiştir.

Alimler, rüya hakkında çeşitli bilgiler vermiş ve onun üç kısma ayrıldığını söylemişlerdir.

Birincisi: Allah tarafından kişiye uyku esnasında ilham edilen ve o kişinin geleceğiyle alakalı olan telkinlerdir. Asıl rüya işte budur.

İkincisi: Kişiye uyku esnasında gelen Şeytani bir telkindir. Buna, karışık rüyalar, denir.

Üçüncü: Kişinin bizzat kendi nefsinden kaynaklanan vesveselerdir Bkz. Buhari, K. et-Ta'bir, bab: 26 Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) rüya hakkında bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyurmaktadır:

"Güzel rüya Allah tarafındandir. Sizden kim, hoşuna giden bir rüya görecek olursa onu sadece sevdiği bir kimseye anlatsın. Kim de hoşuna gitmeyen bir rüya görecek olsa onun ve Şeytanın şerrinden Allah’a sığınsın. Üç kere (sol tarafına) tükürsün. Onu kimseye anlatmasın. Böyle yaptığı takdirde o rüya ona asla zarar veremeyecektir. Buhari, K. et-Tu'bir, bab: 46

44 ﴿