MÜ'MİNÛN SÛRESİMü'minûn Sûresi, yüz on sekiz âyettir ve Mekke'de nazil olmuştur. Bu Sûre-i Celile, kurtuluşa erecek olan Mü’minlerin sıfatlarını beyan ederek başlıyor ve bu sıfatların, namazlarını huşu ile ve devamlı kılmak, boş sözlerden yüz çevirmek, zekâtlarını vermek, ırzlarını korumak, emanetlerine ve ahdlerine riâyet etmek olduğunu bildiriyor ve işte bu sıfatları taşıyan Mü’minlerin Firdevs cennetlerine vâris olacaktan ve orada ebedî olarak kalacakları ifade ediliyor. Daha sonra insanın ilk yaratılışı hatırlatılıyor ve topraktan yaratılan insanın üremesi ve geçirdiği evreler beyan ediliyor. Gökten indirilen yağmura ve onunla çıkarılan bitkilere işaret buyurulu yor. Hayvanlardan ve gemilerden taşımacılıkta istifade edişimiz hatırlatılıyor. Sûre-i Celile'de Nuh (aleyhisselam)ın kıssasına kısaca yer veriliyor. Nuh (aleyhisselam)ın kavmini Allah'a ibadet etmeye davet ettiği, kavminin ise, Allah'ın, bir insanı Peygamber göndermeyeceği itirazıyla kendisine karşı çıktıkları anlatılıyor ve kavminin kendisini yalanlaması karşısında Allahü teâlâ'dan yardım isteyen Nuh (aleyhisselam)a şöyle buyuruluyor: "Biz Nuh'a şöyle vahyettik. Gemiyi murakabamız altında ve vahyettiğimiz gibi yap. Nihâyet emrimiz gelip tandır kaynaymca, her cinsten ikişer çifti ve daha önce, helak olacakları bildirilenler hariç, aileni alıp gemiye koy. Zulmedenler hakkında bana niyazda bulunma. Çünkü onlar boğulacaklardır." (âyet: 27) Sûre-i celilede, bundan sonra, helak olan bu kavmin ardından gelen Âd ve Semud kavmi ve onların ahvali anlatılıyor. Onların da Peygamberlerini yalanladıkları ve sonunda şiddetli bir sarsıntıyla helak olup gittikleri beyan ediliyor. Hazret-i Mûsa'nın ve kardeşi Harun'un, Firavun ve erkânına, Allah'ın emirlerini tebliğ etmek için gönderildikleri fakat onların da bu Peygamberlerin davetini kabul etmedikleri ve onları yalanladıkları ve sonunda helak edildikleri haber veriliyor. Hazret-i İsa'nın ve annesinin birer mucize oldukları beyan ediliyor. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)in, dini tebliğ ederken, kendilerine tebliğde bulunduğu insanlardan bir ücret istemediği, ona rabbinin vereceği sevabın yeteceği ve bunun da her şeyden hayırlı olduğu beyan ediliyor. Müşriklere ve İnkârcılara, yeryüzünde olan varlıkların, yedi göğün ve arşın rabbinin kim olduğunun sorulması emrediliyor, bu sorulara verilecek cevabın, bütün insanlığın sahibinin Allah olduğunun itirafı olacağı açıklanıyor ve buyuruluyorki: "O halde nasıl oluyor da aldanıyorsunuz? de." (âyet: 89) Müşriklerden birine ölüm geldiğinde, tekrar dünyaya dondürülmeyi isteyeceği fakat bunun bir daha mümkün olmayacağı açıklanıyor. Tekrar dirilişin artık kıyamette Sur'un üfürüldüğü zamanda olacağı, orada herkesin, dünyada yaptıklarının hesabını vereceği ve neticede ceza veya mükâfaata nail olacakları haber veriliyor. Allahü teâlâ'nın, âhirette kullarına, yeryüzünde ne kadar kaldıklarını soracağı, onların ise bir gün veya bir günün az bir kısmı kadar kaldıklarını söyleyecekleri ifade ediliyor. Süre-i Celile'nin sonunda Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)in şöyle dua etmesi emrediliyor: "Ey Rasûlüm, de ki: "Rabbim, bağışla. Merhamet et. Sen, merhamet edenlerin en hayırlısısın." (âyet: 118) SURENİN FAZİLETİ Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) diyor ki: "Resûlüllah'a vahiy indiği zaman, yüzünde an vızıltısına benzer sesler işitilirdi. Bir gün ona yine vahiy geldi. Biz biraz bekledik. Sonra Resûlüllah açılıp rahatladı. Kabe'ye yönledi ellerini kaldırıp şöyle dua etti: "Ey Allah’ım, sen bizlere nimetlerini artır, eksiltme. Bize ikram et, bizi zelil etme sen bize nimet ver. Bizi mahrum etme, Bizi seç başkalarını bize tercih etme. Bizi razı et ve bizden razı ol." Resûlüllah devamla şöyle buyurdu: "Bana on âyet indirildi. Kim bunların hükümlerini yerine getirirse cennete girer." Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mü'minun Sûresinin başından on âyet okudu. Tirmizi, K. Tefsir el-Kur'an Sûre: 23, tutr 1,1 hadis No 3173 Ahmed b. Hanbel Müsned, C. Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle. 1Mü’minler muhakkak kurtuluşa ermişlerdir. Şu Mü’minler, cehennemin azabından kurtulmuş ve Allah'ın vaadettiği "Firdevs" cennetine vâris olmuşlardır. |
﴾ 1 ﴿