LOKMAN SÛRESİ

Lokman Sûresi otuz dört âyettir. 27, 28 ve 29. âyetleri Medine'de, diğerleri Mekke'de nazil olmuştur.

Bu Sûre-i Celîle, hikmet dolu Kur'an'ın, iyi davranan kimseler için bir hidâyet rehberi ve hidâyet kaynağı olduğunu beyan ederek başlıyor. İyi davrananların ise, namazlarını emrolundukları şekilde eda edenler, zekâtlarını layık olanlara verenler ve âhirete de kesin olarak iman edenler olduklarını haber veriyor ve bunların kurtuluşa erdiklerini açıklıyor.

İman ve amelleriyle kurtuluşa eren bu insanlara mukabil, insanları bilgisizce Allah'ın yolundan saptıran, Kur'an'ın âyetlerini alaya almak için boş sözler peşinde koşanların ve neticede hor ve hakir kılan bir azaba düşecek olan kimselerin bulunduğu da beyan ediliyor.

Daha sonra gelen âyetlerde, insanların dikkatleri kainat düzenine çekiliyor ve göklerin direksiz olarak yaratıldığı, yeryüzüne de sarsılmasın diye dağların oturtulduğu, orada her türlü hayvanın var edildiği yeryüzünde yağmular yağdırılarak onunla her sınıftan güzel güzel bitkiler bitirildiği beyan ediliyor.

Daha sonra Lokman (aleyhisselam)ın kıssası açıklanıyor. Lokman (aleyhisselam)ın kim olduğu, tefsir kitaplarında etraflıca beyan ediliyor. Peygamber mi yoksa salih bir kul mu olduğu hususunda tartışmalar yapılıyor, görüşler beyan ediliyor. Çoğunluk onun, peygamber değil salih bir kul olduğu kanaatına varıyor. Çünkü âyetlerde onun peygamber olarak gönderildiğime dair açık bir ifade bulunmuyor. Bu surede Lokman (aleyhisselam)ın kıssası beyan edildiği için sureye "Lokman Sûresi" adı veriliyor.

Lokman (aleyhisselam)a Allah tarafından hikmet verildiği ve Allah’a şükretmesinin emredildiği beyan ediliyor. Devam eden âyetlerde onun, oğluna yaptığı hikmetli öğütler beyan ediliyor. Lokman (aleyhisselam) oğluna öğüt veriyor ve hiçbir şeyi Allah’a ortak koşmamasını, yaptığı bir şeyin, hardal tanesi kadar da olsa Allah'ın onu meydana çıkaracağını söylüyor. Namazı dosdoğru kılmasını, iyiliği emredip kötülüğe mani olmasını, başına gelen dertlere sabretmesini öğütlüyor.

Lokman (aleyhisselam) oğluna yaptığı nasihatlara devamla, insanlardan yüzçevirerek böbürlenmemesini, yeryüzünde kibirlenerek yürümemesini tavsiye ediyor. Allah'ın, büyüklük taslayan ve öğünen hiçbir kimseyi sevmediğini, yürüyüşünde mutedil olmasını, sesini kısmasını ve yüksek sesle konuşmamasını öğütlüyor.

Sûre-i celilede bundan sonra, Allahü teâlânın, göklerde ve yerde bulunan herşeyi hizmetimize verdiği, bize bol nimetler bahşettiği beyan ediliyor.

Hiçbir bilgileri olmadığı halde Allah hakkında mücadele edenlerin varlığına dikkat çekiliyor. Allah'ın indirdiği hükümlere uymayan, atalarım üzerinde buldukları yolu takibeden sapık kimselerin, şeytan tarafından alev alev yanan ateşe davet edildikleri beyan ediliyor.

Allahü teâlâ Sûre-i celilede bundan sonra peygamberimizi teselli ederek, inkâr edenlerin İnkârının onu üzmemesini, kıyamet gününde dönüşün kendisine olacağını, yaptıkları kötülüklerin hesabının onlardan sorulacağını haber veriyor.

Yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa denizler de mürekkep olsa ve sonra bu denizlere yedi deniz de katılsa da yazılsa Allah'ın kelimelerinin bitmeyeceği ve Allahü teâlânın hüküm ve hikmet sahibi olduğu beyan ediliyor.

Gemilerin, denizde Allah'ın emriyle, Allah'ın koymuş olduğu tabii kanunlarla yürüyüp gittiği, denizlerde yolculuk yapan kimseler, dağlar gibi dalgalarla kaplandığında, dini sadece Allah’a tahsis ederek ona yalvardıklan beyan ediliyor.

İnsanların, rablerinden korkmaları, âhirette hiçbir kimsenin kimseye faydasının olmayacağı, bu dünyadayken, Allah'ın affedeceği düşüncesiyle salih ameller işlemekten geri durulmaması emrediliyor.

Sûre-i Celilenin sonunda beş hususa dikkat çekiliyor: Kıyametin ne zaman kopacağını ancak Allah'ın bileceği, yağmuru, Allah'ın yağdırdığı, anaların rahimlerinde bulunan yavruların neler ve nasıl şeyler olduklarını da ancak Allah’ın bileceği, hiçbir kimsenin yarın ne kazanacağını bilemeyeceği, yine hiçbir kimsenin kendisinin nerede öleceğini de bilemeyeceği beyan edilerek Sûre-i Celile sona eriyor.

Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle.

1

Elif, Lâm, Mim.

Bu mukattaa harfleri hakkında Bakara Sûresinin başında izahat verilmiştir.

1 ﴿