36

Bunun üzerine biz de rüzgarı ona boyun eğdirdik. Rüzgar onun emriyle onun istediği yere kolayca eser giderdi.

Biz, Süleyman'ın duasını kabul ettik. Ve ona, kendisinden sonra hiçkimseye verilmeyecek bir mülk verdik. Öyle ki onu namazdan alıkoyan atların yerine rüzgarları onun emrine verdik. Rüzgarlar onun istediği yere yumuşak ve itaatkar bir şekilde esiyorlardı.

Peygamber efendimiz buyuruyor ki:

"Davud'un oğlu Süleyman, Kudüs'ü yapınca Allahü teâlâdan üç şey diledi: Diliyordu ki kendisine, Allah'ın hükmüne uygun bir şekilde hüküm verme kabiliyeti nasib edilsin. Ve bu ona nasib edildi. O, Allah’tan, kendisinden sonra hiçkimseye verilmeyecek olan bir mülk istedi. Kendisine o da verildi. Yine o, Mescid-i Aksâ'nın yapımını bitirdikten sonra, Mescid-i Aksu'ya ancak namaz kılmak için gelen bir kimsenin, mescitten çıkmadan, annesinden doğduğu gibi hatalarından arınmış olarak çıkmış olmasını istedi. Nesai, K. el-Mesacid, bab: 6 / İbn-i Mace, K.el-İkameti's-Salat, bab: 196, Hadis no: 1408.

Hasan-i Basrî diyor ki: "Atlarla meşgul olmak Hazret-i Süleyman'ı namaz kılmaktan alıkoyunca o bunlara kızdı ve hepsini kesti. Bunun üzerine Allahü teâlâ ona atlardan daha süratli olan rüzgarları müsahhar kıldı. Rüzgarlar Süleyman'ın emriyle yumuşak bir şekilde esip onu dilediği yere götürüyorlardı. Süleyman sabahleyin Kudüs'ten çıkıp öğleye kadar Kazvin'e gidiyordu. Öğlenden sonra Kazvin'den çıkıp akşama Kabil'e gidiyordu.

36 ﴿