3İyi bilinmelidir ki, hâlis din Allah’ındir. Allah’ı bırakıp ondan başka dost edinenler: "Biz onlara ancak, bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." derler. Muhakkak ki Allah, aralarında ihtilaf ettikleri hususlarda hükmedecektir. Şüphesiz ki Allah, yalancı ve kâfir olan bir kimseyi hidâyete erdirmez. Ey Rasûlüm, bu kitabın sana indirilmesi, düşmanlarını cezalandırmaya gücü yeten ve yaratıklarının sevk ve idaresinde hikmet sahibi olan Allah taraf ındandır. Bu hususta hiçbir şüphen bulunmasın. Ey Rasûlüm, biz bu Kur’an’ı sana, hak ve adaleti emreden bir kitap olarak indirdik. Bu hak ve adaletten biri de, dinin sadece Allah’a ait olduğuna iman ederek ona kulluk etmendir. O halde sadece Allah’a kulluk et. Dinin ona ait olduğunu ortaya koy. İbadetinde ona herhangi bir şeyi ortak koşma. İyi bilinmelidir ki ibadet ve itaat sadece Allah’adır. Onun hiçbir ortağı yoktur. Böyle bir iddiada bulunmak ta kimseye yaraşmaz. Zira Allah'ın dışındaki bütün varlıklar onun mülküdür. Kendilerinin gerçek mâlikleri olan Allah’a itaattan başka bir yollan yoktur. Allah’ı bırakıp da başka şeyleri dostlar edinip onlara tapanlara gelince, onlar ilahları için şöyle derler: "Biz bunlara, bizi sadece Allah’a yaklaştırmaları ve Allah katında bize şefaatçi olmaları için tapıyoruz." Şüphesiz ki Allah, dünyada iken Allah’tan başkasını dostlar edinen bu hizipler arasında, dünyada iken kime kulluk edeceği hususundaki ihtilafları hakkında kıyamet günü hükmünü verecektir. Sadece Allah’a ibadet edenleri cennete gönderecek, onların dışındakileri ise cehenneme sevkedecektir. Şüphesiz ki Allah, kendisine karşı yalan uyduran ve "Allah çocuk edindi." şeklinde iftirada bulunan ve Allah'ın rahmetine karşı nankörlük edeni, onun rabhğını inkâr edeni, hakka ve islam dinine ve Allah’ı birlemeye muvaffak kılmaz. *Âyette zikredilen: "Biz sana bu Kur’an’ı hak olarak indirdik." ifadesinden maksat, "Biz sana Kur’an’ı indirdik. O, hakkı ve adaleti emreder." demektir. "Dini sadece Allah’a tahsis ederek ona ibadet et." ifadesinden maksat ise, "İbadeti sadece Allah’a yap, ilahlığın sadece ona ait olduğunu bil ve yaptığın ibadetten herhangi bir şeyi ona ortak koşma." demektir. "İyi bilinmelidir ki halis din Allah’ındır." ifadesi ise "İbadet ve itaat sadece Allah’adir, onun hiçbir ortağı yoktur." manasınadır. Âyet-i kerime’de yine müşriklerin: "Biz, putlara ancak bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." dedikleri beyan edilmektedir. Mücahid diyor ki "Kureyş müşriklerinin, putları için söyledikleri bu sözlerini, onlardan önceki müşrikler, meleklere, Meryernoğlu İsa'ya ve Hazret-i Üzeyir'e söylemişlerdi." Görülüyor ki müşrikler Allah'ın varlığını inkâr etmeyip onun rızasına tam olarak erişmek için birtakım araçlara tapmaktadırlar. Mü’minlerin bu tür davranışlardan uzak olmaları ve Allah'ın birliğine gölge düşürecek davranışlardan uzak olmaları ve Allah'ın birliği inancına ters düşürecek her türlü iş ve sözden kaçınmaları gerekmektedir. |
﴾ 3 ﴿