9

Ey Rasûlüm, onlara de ki: "Siz, yeri iki günde yaratanı inkâr edip ona eşler mi koşuyorsunuz? İşte o, âlemlerin rabbi olan Allah’tır.

Allahü teâlâ bu âyette ve bundan sonra gelen âyetlerde yerin, göklerin ve oralarda bulunan varlıkların, henüz mevcut değillerken var edildiklerini beyan etmektedir. Bu âyetlere göre yeryüzü, göklerden önce yaratılmıştır.

Nâziat Sûresinin "Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü mü? ki Allah onu yaptı. Yüksekliğini yükseklere kaldırdı ve nizama koydu." Onun gecesini karanlık gündüzünü aydınlık yaptı. Nâziat Sûresi, âyet: 27-29. âyetleri ise önce göğün yaratıldığı daha sonra da yeryüzünün yaratıldığı intibaını vermektedir.

Bir kişi, Abdullah b. Abbas'ın yanına gelerek Kur'an-ı Kerimin bazı âyetlerini anlamakta güçlük çektiğini ona söylemiş ve bu âyetler içinde, göklerle yerin yaratılmasındaki sıralamayı belirten bu surenin âyetleriyle Nâziat Sûresinin yukarıda zikredilen âyetleri arasında bir farklılık olduğunu söylemiştir. Yani bu suredeki âyetlerin önce yerin yaratıldığım, Nâziat Süresindeki âyetlerin ise önce göğün yaratıldığını beyan ettiğini söylemiştir.

Abdullah b. Abbas bu kişiye şu cevabı vermiştir:

"Allah önce iki günde yeryüzünü yaratmış sonra iki günde de göğü yaratıp düzene koymuş, daha sonra da yeryüzünü iki gün içinde düzene koymuştur. Yeryüzünü düzene koymasından maksat ise, oradan sular çıkarma, otları bitirme, dağlan, develeri, diğer hayvanları ve yerle gök arasında bulunan diğer varlıkları yaratmasıdır. İşte Nâziat süresindeki "Bundan (göğün yaratılmasından) sonra yeryüzünü düzgün bir şekle koydu." ifadesinden maksat budur. Yani: Gökten önce yaratıların yerin, göğün yaratılmasından sonra düzene konmasıdır. Bu Fussilet suresinde geçen: "Yeri iki günde yaratan.." ifadesinden maksat, yeryüzünün gökten önce iki günde yaratılmasıdır. Yeryüzünü düzene koyması ve oradaki varlıkları yaratması ise, göklerin yaratılmasından sonraki iki günde olmuştur. Böylece yeryüzü tam dört günde gökler ise iki günde yaratılmıştır. Buhari, K.Tefsir el-Kur'an, Sûre: 41, bab: I.

9 ﴿