ZUHRUF SÛRESİZuhruf Sûresi, seksen dokuz âeyttir. 54. âyeti Medine'de, diğerleri Mekke'de nâzıl olmuştur. Bu Sûre-i celile: "Apaçık kitaba yemin olsun ki, şüphesiz biz onu, düşünüp anlayasınız diye Arapça bir Kur'an olarak indirdik. Şüphesiz ki o, nezdimizdeki ana kitapta mevcuttur. Çok yücedir, hüküm ve hikmetlerle doludur. Zuhruf Sûresi, âyet: 1-4. âyetleriyle başlamakta ve devamla, haddi aşan bir kavmin karşı çıkmasıyla Kur’an’ı kerimin vahyinin durdurulamayacağı beyan edilmektedir. Peygamber efendimiz Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)den önce de peygamberler gönderildiği ve hak yoldan çıkmış sapıkların, onlarla da alay ettikleri, şimdi Kur’an’la alay edenlerden daha kuvvetli olan kâfirlerin, alayları sebebiyle helak edildikleri beyan edilmektedir. Sûre-i ceülede bundan sonra da şu hususlar beyan edilmektedir: Allah, yeryüzünü sizin için bir beşik yaptı, size orada yollar var etti. Gökten suyu belli bir ölçüde indirdi ve onunla ölü bir ülkeye hayat verdi. O, var ettiği mahlukatı, erkekli dişili yarattı.. Allah’a eş koşan müşriklerin, Allah’a çocuk isnad ettikleri, bu çocuklardan ktz olanların Allah'ın, erkek olanlarının da kendilerinin olduğunu iddia ettikleri beyan ediliyor ve kız çocuklarının doğduğu, kendilerine haber verilince öfkelendikleri beyan ediliyor. Daha önce hangi ülkeye bir peygamber gönderildiyse o ülkenin varlıklı şımarık ileri gelenlerinin, peygamberlere karşı çıktıkları ve peygamberlerin tebliğ ettikleri esasları inkâr ettikleri ve sonunda da Allah'ın cezasına çarpıldıkları haber veriliyor. Hazret-i İbrahimin, babasını ve kavmini, tapmakta oldukları putları bırakarak bir tek Allah’a ibadet etmeye davet ettiği beyan ediliyor. Müşriklerin, peygamberliğin Hazret-i Muhammed'e değil de iki şehirin birinde bulunan bir büyük adama inmesini istediklerini, insanların tek bir ümmet halinde bulunmadığı, onlara dünyanın geçici nimetlerinin verildiği, Allah’ı anmaktan yüzçevirene, şeytanın musallat edileceği beyan edildikten sonra, Peygamberimiz Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)e buyuruluyorki: "Ey Rasûlüm, sen, sana vahyolunana sımsıkı sanl. Muhakkak ki sen, dosdoğru bir yol üzerindesin. Şüphesiz ki bu Kur'an, sana ve ümmetine bir öğüttür. Yakında hesaba çekileceksiniz. Zuhruf Sûresi, âyet: 43-44. Sûre-i celilede bundan sonra, Hazret-i Mûsa'nın, Firavun ve kavmine peygamber olarak gönderildiği fakat onların,- başlangıçta Hazret-i Muas'nın mucizelerine güldükleri, ama başlarına çeşitli belalar gelince de Hazret-i Mûsa'ya yalvararak, rabbinden, bu belaları kaldırmasını talep etmesini istedikleri fakat azap kaldırılınca yine sözlerinden döndükleri, sonunda da ceza olarak suda boğulmak suretiyle helak edildikleri beyan ediliyor. Bundan sonra Hazret-i İsa'nın kıssasına da kısaca temas ediliyor ve Hazret-i İsa'nın, kendisine peygamberlik verilen bir kuldan başka birşey olmadığı ve dolayısıyla Hıristiyanların iddia ettikleri gibi tanrının oğlu olamayacağı beyan ediliyor. Sûre-i celilede bundan sonra, kıyametin ansızın geleceği haber veriliyor ve âhiret gününde müttakilere verilecek nimetler beyan ediliyor. Suçluların ise cehennem azabında ebedi olarak kalacakları ve azaplarının hiçbir zaman hafiflemeyeceği ve bu halleriyle onların, kendi kendilerine zulmetmiş oldukları haber veriliyor. Sûre-i celilede bundan sonra daha birçok hususa temas ediliyor ve şu âyet-i kerime ile sona eriyor: "Ey Rasûlüm, sen onların kusurlarına bakma. "Selam" de. Yakında bileceklerdir. Zuhruf .Sûresi, âyet: 89. Rahman ve rahim olan Allah'ın ismiyle. 1Hâ, Mim. Mukatta'a harfleri hakkında Bakara suresinin başında gerekli açıklamalar yapılmıştır. |
﴾ 1 ﴿