DUHAN SÛRESİ

Duhan Sûresi elli dokuz âyettir. Mekke'de nazil olmuştur.

Bu Sûre-i Celile de diğer Mekkî Sûreler gibi, tevhid inancını telkin etmekte, bir Allah’a iman eden ve o imanı istikametinde amel işleyen mü’minlere mükafaatlar, İnkârcılara ise alçaltıcı cezalar verileceğini haber vermektedir.

Sûre-i celile, Kur'an-ı Kerimin, mübarek bir gecede indirildiğini beyanla başlamakta ve her hikmetli işin o mübarek gecede, Allah tarafından tesbit ve tayin edildiğini beyan etmekte ve buyurulmaktadır ki: "Eğer kesin olarak idrak ediyorsanız bilin ki göklerin, yerin ve aralarındakilerin rabbi Allah’tır. Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. Dirilten ve öldüren O'dur. O, sizin de rabbiniz, geçmiş atalarınızın da rabbidir. Duhan Sûresi, âyet: 7-8.

Sûre-i celilede bundan sonra Allahü teâlâ peygamberimize Göğün, insanları çepeçevre saran apaçık bir duman çıkaracağı günü beklemesini emretmekte ve burada geçen ve "Duman" diye tercüme edilen "Duhan kelimesinden dolayı sûre-i celile "Duhan" adını almaktadır.

Sûre-i celilede, Hazret-i Mûsa'nın, Firavun ve kavmine peygamber olarak gönderildiği bir kere daha beyan edilerek onun ibretli hadisesine dikkat çekiliyor ve bu hususta şunlar zikrediliyor: Firavun kavmini, bir Allah inancına davet etti ve Allah’a karşı büyüklük taslamamalarını öğütledi. Fakat onlar bu âyetleri kabul etmediler. Bunun üzerine Hazret-i Mûsa bu suçlu kavim için beddua etti. Allah'ın emriyle İsrailoğullarını alarak oradan ayrıldı. Asâsını vurarak denizi yardı, İsrailoğulları oradan geçti Firavun ve kavmi ise suda boğuldu. Böylece üzerinde yaşadıkları birçok nimetleri kaybederek yok oldular. Onlara ne gök ağladı ne de yer. Onlara mühlet de verilmedi.

Öldükten sonra, dirilmeyi inkâr eden kâfirler kınanıyor ve "Sözünüzde samimi iseniz, atalarımızı getirin" diyen şaşkınlara, kendileri gibi daha önce suç işleyen kavimlerin helak edildiği haber veriliyor.

Cehennemliklerin orada yiyeceklerinin zakkum ağacı olduğu, erimiş maden gibi olan bu maddenin, cehennemliklerin kamında, suyun kaynaması gibi kaynayacağı beyan ediliyor.

Âhiret gününde, cehennemliklere "Azabı tadın" denileceği, takva sahiplerinin ise bu cennetlerde pınar başlarında olacakları ve orada ipek elbiseler içinde her türlü nimetlerden istifade edecekleri haber veriliyor. Ve sûre-i celile "Ey Rasûlüm, öğüt alsınlar diye biz, Kur’an’ı senin dilinle indirerek kolaylaştırdık. Sen bekle, onlar da bekliyorlar. Duhan Sûresi, âyet: 58-59 âyetleriyle sona ermektedir.

Duhan Sûresinin Fazileti

Bu surenin fazileti hakkında Tirmizî şu iki hadisi Rivâyet etmiş ve hadislerin zayıf olduklarını beyan eden ifadeler de zikredilmiştir. Hadislerden birinde Resûlüllah’ın şöyle buyurduğu Rivâyet edilmektedir:

"Kim Duhan Hâ, mîm'ini bir gece okuyacak olursa, onun için yetmiş bin melek af diler. Tirmizî, K.el-Faıhil el-Kur'an, bab: 8, Hadis no: 2888

Diğer bir hadiste ise şöyle buyurulduğu Rivâyet edilmektedir: Tirmizî, K.el-Fadail el-Kur'an, bab: 8, Hadis no: 2889 Kim cuma gecesi, Duhan Hâ, Mîm'ini okursa o kimse affolunur."

Rahman ve rahim olan Allah'ın ismiyle.

1

Hâ,Mîm.

Huruf-i mukatta'a hakkında Bakara suresinin başında gerekli açıklamalar yapılmıştır.

1 ﴿