10Mü’minler, ancak kardeştirler. O halde kardeşlerinizin arasını bulup barıştırın. Allah’tan korkun ki, merhamet edilesiniz. Ey iman edenler, iyi bilin ki mü’minler ancak din kardeşidirler. Onlar birbirleriyle savaştıkları zaman, onları Allah'ın hükmüne davet ederek aralarını bulun. Birbirleriyle savaşanların arasını bulma vazifenizi ve diğer yükümlülüklerinizi yerine getirerek Allah’tan korkun ki o da size merhamet etsin ve geçmişte işlediğiniz günahlarınızı affetsin. *Âyet-i kerime’de, mümilerin ancak kardeş oldukları bildirilmektedir. Peygamber efendimiz bu kardeşliğin nasıl olduğunu ve neler icabettirdiğini çeşitli hadis-i şeriflerinde beyan etmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır. Abdullah bin Ömer, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)in şöyle buyurduğunu Rivâyete diyor: "Müslüman müslümanın kardeşidir. O, kardeşine zulmetmez onu sahipsiz bırakmaz. Kim kardeşinin ihtiyacına koşacak olursa Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim müslüman kardeşinin bir sıkıntısını giderecek olursa Allah da onun kıyamet gününün sıkıntılarından bir sıkıntısını gidenniş olur. Kim bir müslümanın kusurunu örterse Allah da kıyamet gününde onun ayıbını örter. Buhari, K.el-Mezalim, bab: 3 /Müslim, K.el-Birr, bab: 58, Hadis no: 2580. Ebû Hureyre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)in şöyle buyurduğunu Rivâyet ediyor: "Kim bir mü’minden, dünya sıkıntılarından bir sıkıntı giderecek olursa Allah da onun kıyamet günün sıkıntılarından birini giderir. Kim, darda kalana kolaylık gösterecek olursa Allah da ona dünya ve âhirette kolaylık gösterir Kim bir müslümanın ayıbını örtecek olursa Allah da onun ayıplarını dünya ve âhirette örter. Kul, mü’min kardeşinin yardımında bulunduğu müddetçe Allah da ona yardım eder. Kim ilim talebi için bir yol tutacak olursa Allah onun bu yolunu cennete doğru kolaylaştırır. Herhangi bir kavim, Allah'ın evlerinden (mescitlerden) birinde toplanıp Allah'ın kitabını okur ve birbirlerine öğretirlerse onların üzerine mutlaka huzur iner, onları rahmet kaplar. Onların çevresini melekler kuşatır. Allah onları katında bulunanlara bildirir. Herkimi işlediği amal yavaşlatacak olursa onun soyu onu hızlandıramaz. (Kim eksik amel işlerse onun soyu onun amelini tamamlayamaz) Müslim, K.ez-Zikr, bab: 38, Hadis no: 2699. Ebû Mûsa (radıyallahü anh) Resûlüllah’ın şöyle buyurduğunu Rivâyet ediyor: "Bir mü’min diğer bir mü’min için birbirine kaynamış binaya benzerler." Resûlüllah bunu söylerken parmaklarını birbirine geçirdi ve mü’minlerin birbirlerine nasıl kenetlendiklerini gösterdi. Buhari, K.el-Mezaliin, bab: 5. Numan b. Beşir, Resûlüllah’ın şöyle buyurduğunu Rivâyet ediyor: "Mü’minler birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet etmede ve birbirlerine karşı şefkatli davranmada bir vücut gibidirler. Vücudun organlarından biri rahatsız olduğunda diğer organlar, uykuyu kaybetmede ve acıyı paylaşmada ona ortak olurlar. Müslim, K.ül-Birr, bab: 66, Hadis no: 2586 / uhmol b. Hanbel, Müsned. C.4, S.26S. Sehl b. Sa'd es-Sâidî, Resûlüllah’ın şöyle buyurduğunu Rivâyet ediyor: "Mü’minlerin içinde bir mü’min, bir vücut ile ondaki başa benzer. Vücut, baş ağrısından acı duyduğu gibi mü’min de iman ehlinin ızdırabından acı duyar. |
﴾ 10 ﴿