9Daha önceden Medine'yi yurt edinip imanı kalblerine yerleştirenler, hicret edip kendilerine gelen mü’minleri severler. Onlara verilen ganimet mallarından dolayı içlerinde hiçbir çekemezlik duymazlar. İhtiyaç içinde olsalar bile, onları kendilerine tercih ederler. Nefsinin cimriliğinden korunmuş kimseler, işle onlar, kurtuluşa erenlerdir. Âyet-i kerime, Mekke'den ve diğer yerlerden hicret ederek kendilerine gelen müslümanları himaye eden Medineli Ensar'ı övmektedir. Ensar, gerek ganimet mallarının muhacirlere verilmesi hususunda gerekse kendi öz mallarından onlara vermeleri hususunda son derece cömert davranmışlar ve nefislerinin cimriliğini yenmişler, böylece Allahü teâlânın övgüsüne mazhar olmuşlardır. Âyet-i kerime’de, Medine'de bulunan Ensar'ın, hicret edip kendilerine gelen müslümanları sevdikleri ifade edilmektedir. Hicret eden sahabiler, kendilerine yardım eden Ensar'ın bu halini Resûlüllah’a şöyle bildirmişlerdir: Enes b. Malik diyor ki; "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye gelince diğer muhacirler onun yanına gelip şöyle dediler: "Ey Allah'ın Resulü, biz, gelip yanlarına yerleştiğimiz bu kavimden, çok olan malından daha çok harcayan ve az olan malından daha güzel yardım eden bir kavim görmedik. Bunlar bizim masraflarımızı üstlendiler. Kolayca elde ettikleri mallara bizi ortak ettiler. Öyle ki bizler, onların, bütün sevapları tek başlarına alacaklarından korkar olduk." Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: Onlar için Allah’a dua ettiğiniz ve onları övdüğünüz müddetçe bundan (Size sevap kalmayacağından) korkmayın. Tirmizî, K.el-Kıyame, bab: 44, Hadis no: 24S7 / Ahmed b. Hanbel, Müsned, C.3, S.200 Âyet-i kerime’de, Medineli Ensar'ın, Mekke ve diğer yerlerden hicret eden mü’minlere ganimet ve zekat mallarından verilmesinden dolayı içlerinde herhangi bir burukluk hissetmedikleri beyan edilmektedir. Peygamber efendimiz Nadr oğulları Yahudilerini sürgün ettikten sonra kendisine kalan ganimet malı arazilerini tamamen muhacirlere taksim etmiş, Ensardan ise sadece fakir olduklarını söyleyen iki kişiye vermiştir. Bunlar da Sehl b. Huneyt ve Ebû Dücane'dir. Âyet-i kerime’de, Ensar'ın şiddetli ihtiyaçlarına rağmen muhacir kardeşlerini kendilerine tercih ettikleri beyan edilmektedir. Ebû Hureyre (radıyallahü anh) diyor ki: "Bir adam Resûlüllah’a geldi ve ona "Ey Allah'ın Resulü, ben açlıktan bittim." dedi. Resûlüllah, hanımlarına bir adam gönderdi. Adam onlarda hiçbir yiyecek bulamadı. Bunun üzerine "Bu adamı bu gece misafir edecek kimse yok mu? Allah ona rahmetini versin." buyurdu. Bunun üzerine Ensar'dan bir kışı ayağa kalktı ve "Ben misafir ederim ya Resulallah." dedi ve adamı alıp evine götürdü. Hanımına "Bu, Resûlüllah’ın misafiridir, bundan hiçbir şey esirgeme." dedi. Hanımı: "Vallahi evde çocukların yiyeceğinden başka bir şey yoktur." dedi. Adam: "Çocuklar akşam yemeğini istediklerinde onları uyut gel, lambayı söndür. Bu gece karnımızı dürelim." dedi. Hanımı bunları yaptı. Sonra ev sahibi hakkında sabahleyin Resûlüllah şöyle buyurdu: "Allah falan adama ve falan kadına hayret etti. (Onları takdir etti). "İşte bunun üzerine bu âyet nazil oldu. Buhari, K.Tefsir el-Kur'an, Sûre: 59, bab: 6 Âyet-i kerime’de, nefsinin cimriliğinden korunmuş kimselerin kurtuluşa erecekleri beyan edilmektedir. Peygamber efendimiz bir hadis-i şerifinde, cimrilik hususunda şöyle uyurmaktadır: "Zulümden kaçının. Zira zulüm kıyamet gününde onu yapan için zulumat (dehşetler) getirecektir. Siz cimrilikten kaçının. Zira sizden öncekileri cimrilik helak etmiştir. Cimrilik, onların, birbirlerinin kanlarını akıtmaya ve mahremiyetlerini çiğnemeye sürüklemiştir. Müslim, K.el-Birr, bab: 56, Hadis no: 2578/Ahmed b. Hanbel, Müsned,C2, S.160,191 Alimler, burada geçen cimriliği çeşitli şekillerde izah etmişlerdir. Abdullah b. Mes'ud burada ifade edilen cimrilikten maksadın, kişinin, insanların malını haksız yere yemesi olduğunu söylemiştir. Enes b. Malik'ten nakledilen bir Rivâyete göre ise, zekatını veren, misafire ikram eden, felaketler zamanında yardımda bulunan kimse cimriliği yenen kimsedir. İbn-i Zeyd ise, Allah’ın haram kıldığı herhangi bir şeye el uzatmayan ve Allah'ın emrettiği şeyleri yerine getirmeyi, cimriliği engellemeyen kimse nefsinin cimriliğinden kurtulmuştur. |
﴾ 9 ﴿