12

“Ey Peygamber, mü’min kadınlar sana gelip, Allah’a hiçbir şeyi orlak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup ileri sürmemek ve iyilikler hususunda sana karşı gelmemek şartıyla biat ederlerse biatlarnı kabul et. Allah’tan onların affedilmelerini iste. Şüphesiz ki Allah, çok affeden ve çok acıyandır.”

Bu âyet-i kerime kadınların biat şeklini beyan etmektedir. Peygamber efendimiz Hudeybiye sulhünden sonra müslümanlara sığınan kadınları, bu âyette zikredilen hususları kabul edip etmetfiklerimeselesiyle imtihan ediyor, bunlan kabul edenlerin biatlarını kabul ediyordu.

Bu hususta Hazret-i Ali (radıyallahü anh) diyor ki: "Resûlüllah kendisine hicret eden mü’min kadınları bu âyetle imtihan ediyor ve mü’min kadınlardan bu şartları kabul edenlere "Biatınizt kabul ettim." diyor ve bu biati böyle yapıyordu. Allah’a yemin olsun ki Resûlüllah’ın eli biat sırasında hiçbir kadının eline dokunmadı. Resûlüllah kadınlara sadece "Bu şanlarla sizin biatinizi kabul ettim." diyerek on-lamı biatlarını kabul ediyordu. Bkz. Buhari, K.Tefsir el-Kur'an, Sum: 60, bab: 2

Peygamber efendimiz Mekke'yi fethettikten sonra da kadınlardan biat alırken bu âyette zikredilen hususlan kabullenip kabullenmediklerini soruyor, kabul edenlerin biatini alıyordu.

Âyet-i kerime’de: "Elleriyle ayaklan arasında bir iftira uydurup ileri sürmemek." ifadesi geçmektedir. Abdullah b. Abbas'a göre bu ifadeden maksat, kadınların zina yoluyla başkalarından kazandıkları çocukları, yalan söyleyerek kocalarına isnad etmeleridir.

Yine âyet-i kerime’de "İyililer hususunda sana karşı gelmemek şartıyla." buyurulmaktadır. Bundan maksat ise çeşitli şeklilerde izah edilmiştir. Abdullah b. Abbas, Salim b. Ebil Ca'd ve Ebû "Salih'e göre, kadınların bağırıp çağırarak, feryad ederek ölüye ağlamalarıdır. Resûlüllah, kadınlardan biat alırken bu şekilde feryad ederek ölüye ağlamalarıdır. Resûlüllah, kadınlardan biat alırken bu şekilde feryad ederek ölüye ağlamamalarına dair de biat almıştır. Bu hususta şu haber naklediliyor. "Ümmü Atiyye diyor ki:

"Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizden biat akit ve bize bu âyet-i kerime’yi okudu. Ayrıca o bize, ölünün üzerine bağırıp çağırarak ağlamamızı yasakladı. Bunun üzerine bir kadın elini biattan çekti ve dedi ki: "Falanca kadın benim ölüme ağlayarak beni mutlu etmişti şimdi ben de ona karşılığını vermek istiyorum." Resûlüllah da onun biatini kabul etti." Buhari, K.Tefsir el-Kur'an, Sûre: 60, bab: 3/ Müslim, K.el-Cenaiz, bab: 33, Hadis no: 936

Katade'ye göre ise "İyilikler hususunda Resûlüllah’a karşı gelmemek"ten maksat, kadınların, ölülerin üzerine bağırıp çağırarak ağlamamaları ve mahremleri olmayan erkeklerle konuşmamalarıdır. Bu hususta da bir hadis-i şerifte şöyle buyuruluyor: Abdullah b. Amr b. el-Ass diyor ki: "Rukiyye'nin kızı Ümeyme müslüman olduğuna dair biat etmek için Resûlüllah’a geldi. Resûlüllah ona şöyle buyurdu: "Ben senin, Allah’a herhangi bir şeyi ortak koşmaman, hırsızlık yapmaman, zina etmemen, çocuğunu öldürmemen, ellerinle ayakların arasında bir iftira uydurup ileri sürmemen, ölünün üzerine bağırıp çağırarak ağlamaman ve cahiliye dönemindeki gibi açılıp saçılmaman şartıyla biatim kabul ediyorum."

Dehhak'a göre ise "İyilikler hususunda Resûlüllah’a karşı gelmemek" ifadesinden maksat, âyette zikredilen ve biat için şart koşulan yasaklar hususunda Resûlüllah’a karşı gelmemeleridir.

İbn-i Zeyd'e göre ise "İyilikler hususunda Resûlüllah’a karşı gelmemek." ifadesinden maksat, Resûlüllah'ın onlara emrettiği bütün iyiliklerde ona karşı gelmemeleridir.

12 ﴿