MUNAFİKUN SÛRESİ

Münafıkun sûresi Medine'de nazil olmuştur ve on bir âyettir.

Münafıkun sûre-i celilesi, inanmadığı halde inanıyormuş gibi görünen münafık kişilerin, Resûlüllah’a gelip ona, Allah'ın Resulü olduğunu söylediklerini takat bu davranışlarıyla yalancı olduklarını ortaya koyduklarını beyan ederek başlıyor.

Bu şekilde davranan münafıkların, yeminlerini kendilerine siper ettikleri, bu halleriyle insanları, Allah'ın yolunda alıkoymaya çalıştıktan, bunun ise çok kötü bir şey olduğu açıklanıyor. Ve bunlara itibar edilmemesi emrediliyor.

Münafıkların hallerini beyana devam eden surede, onların daha bir çok sahte ve olumsuz davranışlarına işaret buyuruluyor ve Beni Müstalik gazvesinden Medine'ye döndüklerinde mü’minleri mağlup ederek omdan çıkaracaklarını söyledikleri haber veriliyor.

Sûre-i celilede münafıkların çirkin davranışlarına işaret buyurulduktan sonra mü’minlere hitaben şöyle buyuruluyor: "Ey iman edeler, mallarınız ve çocuklarınız sizi, Allah’ı anmaktan alıkoymasın. Kim böyle olursa işte onlar hüsrana uğrayanlardır." "Sizden birine ölüm gelip de "Rabbim, kısa bir müddet bana mühlet versen de malımı hak yokla harcasam ve salih kullardan olsam." diyeceği an gelip çatmadan size verdiğimiz rızıklardan harcayın." "Allah, eceli gelen canı hiçbir zaman mühlet verip geri bırakmaz. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır."

Surenin Nüzul Sebebi

Bu sürenin nüzul sebebi hakkında Zeyd b. Erkam (radıyallahü anh) diyor ki:

"Ben bir gazvede Bu gazve, "Beni muslalik" gazvesi idi bulunuyordum. Orada amcam da vardı. Ben, Abdullah b. Übey b. Setul'ün şöyle dediğini işittim. "Resûlüllah'ın yanında bulunanlara bir şey vermeyin de etrafından dağılıp gitsinler. Eğer Medine'ye dönersek yemin olsun ki en şerefli olan en zelil olanı oradan çıkaracaktır." Ben bunu amcama anlattım. Amcam da Resûlüllah’a anlattı. Resûlüllah adam gönderip Abdullah b. Übey ve arkadaşlarını yanına çağırdı. Onlar, böyle bir şey söylemediklerine dair yemin ettiler. Resûlüllah onlara inandı ve beni yalanladı. Bunun üzerine bana, daha önce hiç görmediğim kadar ağır bir üzüntü geldi. Evimde oturup beklemeye başladım. Bunun üzerine Allahü teâlâ: "Münafıklar sana geldiği zaman.." âyetinden itibaren "En şerefli olan en zelil olanı oradan çıkaracaktır." Âyetine kadar olan âyetleri indirdi. Resûlüllah beni çağırdı ve âyetleri bana okudu. Sonra "Allah seni tasdik etti." buyurdu. Buhari, K. Tefsir el-Kur';ın, Sûre: 63, hab: 2

Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle.

1

“Ey Rasûlüm, münafıklar sana geldikleri zaman: "Biz şehadet ederiz ki sen mutlaka Alalım Resulüsün." derler. Allah da bilir ki elbette sen onun peygamberisin. Ve Allah şehadet eder ki münafıklar muhakkak yalancıdırlar.”

Ey Rasûlüm, münafıklar sana geldikleri zaman, kalblerinde olmadığı halde dilleriyle "Biz şehadet ederiz ki sen muhakkak Allah'ın Resulüsün." derler. Senin, Allah'ın Resulü olduğunu elbette ki Allah bilmektedir. Allah şehadet eder ki münafıklar: "Şüphesiz ki sen Allah'ın peygamberisin." sözlerinde yalancıdırlar. Çünkü onlar bu söylediklerine kendileri de inanmıyorlardı.

1 ﴿