4

“Melekler ve ruh (Cebrâil) ona (Allah'ın emrinin indiği yer) elli bin dünya senesinin karşılığı olan bir günde çıkarlar.”

Âyette zikredilen "Ruh" kelimeside maksat, Cebrâil veya insanların ruhları yahut da insanlara benzeyen özel bir kısım varlıklardır. Ebû Salih bu son görşütedir. "Ona" zamirinden maksat ise Allahü teâlâdır. Bu âyet çeşitli şekillerde izah edilmiştir.

Mücahid'e göre bu âyet "Yeryüzünün en alt tabakası ile yüce arşın arasında bulunan mesafeyi beyan etmektedir. Ve âyetin izahı şöyledir: "Melekler ve ruh, aralarında elli bin yıllık mesafe bulunan yerin en altından, arş'ta Allah'ın nezdine bir günde giderler."

Abdullah b. Abbas, İkrime, Katade ve Dehhak'a göre ise be âyet, kıyamet gününü beyan etmekte ve kıyamet gününün elli bin yıla denk bir gün olduğunu açıklamaktadır. Ve âyetin izahı şöyledir: "Melekler ve ruh, Allah'ın yaratıkları arasında verdiği hükmü bitirdiği gün onun huzurunu varacaklardır. O günün süresi ise elli bin yıla denktir.

Ebû Said el-Hudri diyor ki:

"Resûlüllah’a, miktarı elli bin sene olan gün ne de uzun bir gündür." diye sordular. Resûlüllah da şöyle buyurdu: "Hayatım kudret elinde bulunan Allah’a yemin olsun ki o gün mü’minler için hafiflettirilecek öyle ki o gün mü’mine, dünyada iken kıldığı bir vakit farz namazından daha hafif olacaktır." Ahmed b. Hanbel, Müsnetüd, c.3, S.75

Mücahid ve İkrime'den nakledilen diğer bir görüşe göre ise bu günden maksat, dünyanın ömrüdür. Yani dünyanın ömrü, yaratılışından sonuna kadar elli bin senedir.

Abdullah b. Abbas'tan nakledilen başka bir görüşte ise kendisinden, diğer bir âyette zikredilen ve bin yıla eşit olduğu beyan edilen bir günün ne demek olduğu sorulmuş o da soran kimseye "Miktarı elli bin gün olduğu zikredilen günün ne demek olduğunu sormuştur. Soran kişi "Ben sana bunu öğrenmek için sordum." deyince Abdullah b. Abbas: "Bu ikisi de Allah’ın Kur'anda zikrettiği iki gündür. Bunların ne demek olduğunu Allah daha iyi bilir." demiş ve fikir yürütmekten kaçınmıştır.

4 ﴿