32

Bunlar, sizin ve hayvanlarınızın geçinmesi içindir.

Allah'ın birliğini reddeden kâfir insan, yediği yemeğine bir baksın. Allah o yemeği ona nasıl hazırlamıştır, bir düşünsün. Biz gökten yağmuru, su boşaltırcasına nasıl yağdırdık. Yeryüzünü çeşitli bitkilerle muhtelif şekillerde yardık ve orada buğday, arpa, vb. taneler, üzümler, hayvan yemleri, zeytin, hurma ağaçları ve birbirine girmiş ağaçları olan bahçeler bitirdik. Orada meyveler ve otlar yarattık. Bütün bunlar sizin ve hayvanlarınızın geçinmesi içindir.

* Âyet-i kerime’de geçen ve "Hayvan yemi" diye tercüme edilen "Gadban" kelimesi Abdullah b. Abbas, Katade ve Dehhak tarafından "Yonca" diye izah edilmiş Hasan-ı Basri ise "Hayvan yemi" diye izah etmiştir.

"Ağaçları birbirine girmiş" diye tercüme edilen "Ğulben" kelimesi çeşitli şekillerde izah edilmiştir.

Abdullah b. Abbas'tan nakledilen bir görüşe göre bu ifadeden maksat, mealde zikredildiği gibi "Bir araya kümelenmiş ve dallan birbirine girmiş ağaçlar" demektir. Yine ondan nakledilen başka bir görüşe göre bundan maksat, "Uzun ağaçlar" demektir. Yine İbn-i Abbas'tan nakledilen başka bir görüşe göre bu ifadeden maksat "Cennette, altında gölgelenilecek ağaç"tır. Katade, İkrime ve İbn-i Zeyd'e göre ise bu ifadeden maksat, "Büyük ve değerli hurma ağaçları"dır.

Taberi bu ifadenin asıl manasının "Kalın" demek olduğunu, bu deyimin "Kalın boyunlu insanlar" anlamına gelen "Ağleb" ifadesinden alındığını söylemiştir. Mücahid ise bu ifadeden maksadın "Güzel" demek olduğunu söylemiştir.

Âyet-i kerime’de geçen ve "Otlar" diye tercüme edilen "Ebben" kelimesinden maksat, Abdullah b. Abbas'tan nakledilen bir görüşe göre, yeryüzünün bitirdiği ve insanların yemediği bitkilerdir. Yine ondan nakledilen diğer bir görüşe göre bundan maksat, yeryüzünün, hayvanlar için bitirdiği bitkilerdir.

Hasan-ı Basri, Mücahid ve Katade'den de bu görüş nakledilmiştir. Abdullah b. Abbas'tan nakledilen başka bir görüşe göre bu kelimeden maksat, bütün otlar ve otlaklardır. Ebû Rezin, Mücahid ve Dehhak'tan da bu kelimeyi "Otlak" diye izah ettikleri nakledilmiştir.

Ali b. Ebi Talha'nın, Abdullah b. Abbas'tan naklettiği başka bir görüşe göre bu kelime "Yaş meyveler" anlamına gelmektedir.

Enes b. Malik'ten nakledildiğine göre Hazret-i Ömer, Abese suresini okumuş bu âyete gelince: "Meyvenin ne demek olduğunu biliyoruz. Fakat "Ebb" ne demektir?" diye kendi kendine sormuş sonra da "Bitkilerimiz bize yeter." demiş ve elindeki asasını yere atmıştı.

32 ﴿