A'LÂ SÛRESİ

A'lâ sûresi on dokuz âyettir ve Mekke'de nazil olmuştur. Ukbe b. Âmir diyor ki:

"Öyleyse yüce rabbinin ismini tesbih et." Vakıa Sûresi. 56/74 âyeti nazil olunca Resûlüllah: "Siz bunu namazın rüku anında söyleyin." buyurdu. "Yüceler yücesi olan rabbinin ismini tesbih et." âyet-i kerimesi nazil olunca da Resûlüllah: "Siz bunu namazın secde anında söyleyin." Buyurdu. Ebû Davud, K.es-Salah, bab: 147, Hadis no: 869/ İbni Mace, K.el-İkame, bab: 20, Hadis no: 887

Ukbe b. Âmir diğer bir Rivâyetinde de şöyle demiştir:

"Resûlüllah rükua vardığı zaman üç kere der secdeye vardığında da yine derdi." Ebû Davud, K.es-Salah, bab: 147, Hadis no: 870/ İbn-i Mace. K.el-İkanü, bab: 20, Hadîs no: 887

Huzeyfe'nin rivâyetinde ise rtikuda secdede ise derdi. Ebû Davud, K.es-Salah, bab: 147, Hadis no: 871 /İbn-i Mace, K.el-İkame, bab: 20, Hadis no: 888

Numan b. Beşir diyor ki: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki bayramda ve cuma gününde ve Gâşiye suresini okurdu. Bazan da bayram ile Cuma aynı güne rastlardı. Resûlüllah her iki namazda da bu sureleri okurdu. Nesâî, K.el-îyüeyn, bab: 13 / Ahmed b. llanbel, Müsned, C.5, S.7, 13. 14

Cabir b. Semüre diyor ki:

"Resûlüllah öğle namazında vb. sureleri okur sabah namazında da daha uzunlarını okurdu." Ahmed b. Haribel, Müsned, C.5, S.86

Cabir b. Abdullah diyor ki:

"Gece karanlığının bastığı bir sırada bir adam iki sulama devesi ile birlikte geldi. Muaz'ın namaz kılmasına rastladı. Devesini bıraktı ve Muaz'a uydu. Muaz Bakara suresini veya Nisa suresini okudu. Adam ayrılıp gitti. Bunun üzerine Muaz'ın onun aleyhinde konuştuğu haberi kendisine ulaştı. Adam da Resûlüllah’a vanp Muaz'ı şikâyet etti. Bunun üzerine Resûlüllah Muaz'a üç kere "Sen insanları fitneye mi düşüreceksin ya Muaz?" dedi ve devamla şöyle buyurdu:

"Sen, surelerini okusaydm ya. Çünkü senin arkanda' yaşlı, zayıf ve işi gücü olan insanlar da namaz kılıyorlar." Buhari, K.el-Ezan, bab: 463

Hazret-i Âişe Bkz. Tirmizi, K.el-Vilr, bab: 340, Hadis no: 463 Abdullah b. Abbas Bkz. Tirmizi, K.el-Vitir, bab: 340, Hadis no: 462 Übey b. Kâ'b Nesâî, K.Kıyam el-Leyl, bab: 47 Abdurrahman b. Eza ullah mişlerdir. Nesâî, K.Kıyam el-Leyl. bab: 47

Hazret-i Âişe Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)in vitir namazında sırasıyla relerini okuduğunu Rivâyet et.

Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle

1

Yüceler yücesi olan rabbinin ismini tesbih et.

Bu âyeti kerime müfessirler tarafından çok az farklakla çeşitli şekillerde izah edilmiştir.

Bazılarına göre bu âyetin nânâsı şöyledir: "Ey Rasûlüm, sen rabbini yücelt. Ondan daha yüce bir rab yoktur. "Bu görüşte olanlar, Hazret-i Alinin ve Abdullah b. Abbasın bu âyeti okuduktan sonra "Yüce olan rabbimi tesbih ederim." dediklerini delil olarak göstermişlerdir.

Diğer bir kısım müfessirlere göre âyetin manası şöyledir: Ey Rasûlüm, sen, rabbinin ismini, başka yaratıkların isminden ayır. Müşriklerin, putlarına, "Lat" ve "Uzza" gibi isimleri takmalarına bakma.

Başka bir kısım müfessirlere göre ise âyetin manası şöyledir: "Sen rabbini, müşriklerin söylediklerinden arındır."

Müfessirlerin diğer bir kısımları da âyeti şöyle izah etmişlerdir: "Ey Rasûlüm, sen rabbini anarken onu layık olmadığı sıfatlardan arındırarak an. Sen onu huşu içinde ve boyun eğerek an."

Başka bir kısım müfessirler ise âyeti şöyle izah etmişlerdir: "Sen rabbini anarak namaz kıl."

Taberi bu görüşlerden: "Sen rabbinin ismini putların isimlerinden arındırarak an." diyen görüşü tercih etmiştir?

1 ﴿