5

Boynunda, liften yapılmış bir ip bulunan, odun taşyan o karısı da.

Âyette zikredilen "Ebû Leheb'in karısı." Harb'in kızı "Erva"dır. Bu kadın Ebû Süfyan'ın kızkardeşi olup "Ümmü Cemil" ismiyle meşhurdur. Kureyşin ileri gelen kadınlarındandır. Resûlüllah’a düşmanlık eden kocasına, İnkârcılığında devamlı yardımcı olmuştur. Âyet-i kerimelerde bu kadının, dünyadaki sıfatı ve âhirette uğratılacağı azap zikredilmeketdir. Bu kadının sıfatlarından biri de, "Odun taşıyan" diye tercüme edilen sıfatıdır.

Bir kısım müfessirler bu sıfatı, zahiri manasında alarak kadına, sırtında dikenler taşıyıp Resûlüllah’ın geçeceği yollara döktüğünden kendisine bu sıfatın verildiğini "Odun"dan maksadın da "Dikenler" olduğunu söylemişlerdir. Abdullah b. Abbas, Yezid b. Zeyd, Dehhak ve İbn-i Zeyd bu görüştedirler. Abdullah b. Abbas diyor ki: "Bu kadın dikenleri yüklenip getirir ve onları Resûlüllah’ın yolu üzerine atardı ki Resûlüllah’ın ve sahabilerinin ayaklarım yaralamış olsun. Taberi de bu görüşü tercih etmiştir.

Diğer bir kısım müfessirler ise "Odun taşıyan" sıfatının mecazi anlamda kullanıldığını, bu kadına insanlar arasında koğuculuk yaptığı ve Resûlüllahı ayıpladığı için bu sıfatın verildiğini söylemişlerdir. Yani kadın koğuculuk yaparak insanları birbirine düşürmüş böylece odun taşıyarak ateş yakmış gibi olmuştur. Veya. dünyada iken koğuculuk günahını işleyerek cehenneme, kendisini yakacak odunu beraber götürmüş gibidir." demektir.

İkrime, Mücahid ve Katade bu sıfatı bu şekilde izah etmişlerdir.

Bazı müfessirler de bu kadının, Resûlüllahı fakirlikle ayıpladığı için kendisinin de "Odun taşıyan" sıfatıyla ayıplandığını söylemişlerdir.

"Liften yapılmış" şeklinde tercüme edilen ifadesi müfessirler tarafından farklı şekillerde izah edilmiştir.

Abdullah b. Abbas, bu ifadeden maksadın: "Mekke'de bulunan ve kendileriyle odun taşınan ipler." demek oluğunu, İbn-i Zeyd ise "Yemen'de biten bir ağacın lifinden yapılan ipler" demek olduğunu söylemiştir.

Urve b. Zübeyr ise ifadesinden maksadın, başka bir âyette zikredilen "Yetmiş arşın boyunda demirden bir zincir" olduğunu söylemiştir.

Süfyan es-Sevri ise bu ifadeden maksadın, "Cehennemde onun boynuna sarılacak gerdanlık halini alacak ve yetmiş arşın boyunda olacak olan bir ip olduğunu söylemiştir.

Mücahid ise ifadesinden maksadın, "Makaranın ortasındaki demir." olduğunu söylemiştir. Buna göre âyetin manası, "O kadının boynunda, makaranın ortasındaki demirden uzanan bir ip vardır." demektir.

Katade'ye göre ise ifadesinden maksat, "Kadının boynunda bulunan ve katır boncuğundan yapılan bir gerdanlıktır.

Taberi bu ifadeden maksadın, çeşitli maddelerden yapılmış bir ip" olduğunu söylemenin daha doğru olacağını ifade etmiş ve (......) ifadesinin, lif, demir ve ağaç kabuğu gibi şeylerden yapılmış bir gerdanlık olabileceğini söylemiştir.

5 ﴿