36

Bunun üzerine Şeytan onları oradan kaydırdı, ikisini de bulundukları naz-ü naimden çıkardı, biz de haydi dedik bâzınız bâzınıza düşman olarak inin ve size yerde bir zamana kadar bir karar ve bir nasıp alma var

(........) dır ki, evvelki «zelle» nin if'ali olan «izlâl» den, ikinci «izale» dendir. Bu iskân üzerine o Şeytan, o İblis ikisinin de o ağaç yüzünden ayaklarını kaydırdı, yahut ikisini de Cennetten kaydırdı. Zira o zaman Şeytan matrut bulunuyor idise de Ademe ve evlâdı Ademe ıgva imkânı selbolunmamış idi. Çünkü şerefi Ademî asıl bununla tebeyyün edecekti, tasarrufı hılâfet bilfiil bununla tahakkuk edecekti, bu imkâna binaen Şeytan ne yaptı yaptı Cennete bile girebildi (........) de bunları bulundukları yerden veya hali naîmden çıkardı Cennetteki zatî fıtretlerine bir tehauvvül arız oldu, (........) biz de dedik ki, (........) haydi ininiz ve o halde ininiz (........) bir kısmınız bir kısmınıza teaddi ve tecavuz edecek (........) ve sizin için Arzda bir zamana -ya'ni ölünciye- kadar muvakkat bir karargâh tutmağa çalışmak ve intifa edip yaşamak da bir hak olsun. Zira yerler ve yerdekiler zaten insanlar için halk edilmişti. Ve Cennete iskân bunun bir mukaddimesi idi. Fıtratinizden hariç olan Şeytanın ilkaatına bakılmasa idi bu Arza daha başka bir sureti salimede gelmek de mümkin idi. Bu zelle üzerine Arza gelip hiç hakkı intifaa malik olmamak da mümkin idi. Halbuki inayeti ilâhiye bu emri verirken bu lûtfu da esirgememiştir. Ve insanlık Dünyaya böyle bir lûtfi hak ile mütarafık bir felâket içinde doğmuştur. Takdir bu felaketin imkânını selb etmemiş, fakat bunu zatî dahi kılmamıştır. Sebebi felâket arazîdir. Nitekim bu emir verildi

36 ﴿