83

Ve bir vakit İsrail oğullarının şöyle misakını aldık: Allahdan başkasına tapmıyacaksınız; ebeveyne ihsan, yakınlığı olanlara da, öksüzlere de, biçarelere de; nasa güzellik söyleyin; namazı kılın; zekâtı verin; sonra pek azınız müstesna sözünüzden döndünüz, hâlâ da dönüyorsunuz

(........) Biz azımüşşan mukaddema bu Beni İsrailin şöyle misakını almış idik:

1- (........) Allahdan başka ma'bud tanımıyacaksınız, ondan ma'adasına ibadet ve ubudiyet etmiyeceksiniz.

2- (........) ebeveyne yani babaya, anaya ihsan, yani her veçhile güzellik gösterecek, güzel muamele edeceksiniz.

3- (........) kezalik kim olursa olsun kendilerine karabet sahibi bulunan akrıbaya,

4- (........) babaları ölmüş, yetim kalmış çocuklara,

5- (........) maişetlerini kazanamıyarak, ellerinde avuçlarında bir geçim vasıtası bulunmayan miskinlere dahi ihsan edeceksiniz.

6- (........) sair insanlara da güzel söz söyleyiniz.

7- (........) ve namazı ikame ediniz.

8- (........) zekâtı da veriniz.

Ey Beni İsrail!. Siz böyle misak vermiştiniz (........) bu misakı verdikten sonra yüz çevirdiniz, vaz geçtiniz -maaş-ü maada müteallık olan bu esaslı emirleri ağır görüp nakzı ahdeylediniz (........) ancak içinizden pek azı müstesna- kaldı ki, bunlar bi'seti Muhammediyeden evvel bu misak mucebince dinlerine riayet edenler, bi'seti Muhammediyeden sonra da ona iman ile bu misakı ekmel surette ifa eyliyen Abdullah İbn-i Selâm ve emsali zevattırlar. Bu pek az zevat istisna edilince (........) siz hâlâ o i'razda devam edip gitmektesiniz. -Bunlarda böyle olduğunuz gibi doğrudan doğru hakkı hayatınızla alâkadar olan misaklarda da böylesiniz. Bakınız:

83 ﴿