176Zira şüphesiz ki, Allah kitabı sebebi hak ile indirdi, kitabda ıhtilâf edenler ise şüphesiz haktan uzak bir şıkak içindedirler (........) Bu azabı nar, sebebsiz ve haksız da değildir, çünkü (........) Allah, cinsi kitabını şüphesiz hak ile, hakka mülâbis, hakkı natık olarak indirdi. Bunun için kitabını tekzib veya ketmedenin hakkı ateş olur. Bir de (........) kitabda ihtilâf edenler, Allah’ın indirdiği kitabların hepsine inanmayıb da kimi Tevrata, kimi İncile inananlar ve sonra bir kitabın bir kısmına inanıb bir kısmına inanmıyanlar (........) elbette haktan, savabdan çok uzak bir hılâf-ü şikak içindedirler. Haktan bu kadar uzak bir hılâf içinde puyan olan ehli batılın hakkı da azabı ebedîdir işte bu sebeble bunlar o azabı nara müstehiktirler.» Bu âyet bize şunu ifham ediyor ki, Beyinlerinde ma'mulünbih ve ıhtilâf ettikleri zaman hakem ittihaz edilecek bir kitabı hakka iman etmemiş olanlar, niza-ü şikaktan kurtulamıyacakları gibi kitabları ayrı ayrı olan insanlar arasında bir camiai vahdet bulunamıyacağından hılâf-ü şikakları ebedî olur. Tabi göründükleri kitabın tamamına hakikaten mü'mini sadık olmıyarak onu kendi gönüllerine, hevalarına göre anlamak istiyenler de kitablarının bir kısmına inanırsa diğer kısmına inanmaz ve bu suretle birinin inanır göründüğünü diğeri inkâr eder, bunlar da hevalarının ihtilâfı nisbetinde ıhtilâf ederler. Bunun neticesi de kitabsızlığa ve ne büyük niza-ü cidale müeddi olur, haktan tebaüd ettirir, bu da cemiyyetleri perişan eder ve azabı ebedîye sevkeyler. Her ne yapılırsa yapılsın insanlar için haktan başka ciheti vahdet ve hakka ittiba'dan başka sebebi saadet yoktur. Aslı kitabda ıhtilâf etmiyerek ve onu hevasına göre ve menafii dünyeviye saikasiyle inkâr ve te'vil-ü tahrif ile ketme kalkışmıyarak hüsni niyyet ve kemali hakkaniyetle anlamağa çalıştıkları halde hasbelbeşeriye fehimleri ıhtilâf edenlerin ise vahdeti asliyelerine halel gelmez ve bunların ıhtilâfları şikakı baid olmaz. Her halde nâsih-ü mensuhıyle Allah’ın kitablarına inanmamak ve kitabı hakkın bir kısmını tanımamağa çalışmak felâketin başıdır. Allah’ın bütün kitablarına iman etmek ve kitabda ıhtilâftan ihtiraz eylemek imam-ü islâmın şartlarındandır. Mümkin olan bütün vüs'unu sarfederek bihakkın içtihadatı ilmiye tarikleriyle vaki olan ıhtilâfât ise ihdasi hılâfı gaye edinmemek şartile muaf ve hattâ bir hadîsde işaret buyrulduğu üzere teysir ve tevsi noktai nazarından vesilei rahmet de olur. O şart ile ki, bunlarla amel edecek olanlar ıhtilâfı değil ciheti ittifakı taharri vazifesini unutmasınlar. Bunun için bir ferdin muztarib bir zamanda müctehedünfih bir kılkavli ile amel etmesi lâbe'se bih görülürse de içtimaî hususlarda ciheti ittifak taharri edilmeden kıl kavli ile ifta edilmesi şiarı tevhide münafi ve bu âyetin inzarına dahil olur. Bilhassa sahib kalem ve kelâm olanlar tahrir ve te'lif ile iştigal edenler, emr-ü nehy, ta'lim-ü terbiye üzerinde bulunanlar bu âyetleri nazarı dikkatlerinden asla dur tutmamalı, ketmi hakkın, ihtilâfın, şikakın ne fena bir akibeti olduğunu düşünmelidirler. Kâ'b İbn-i Eşref, Kâ'b İbn-i Esed, Malik İbn-i Sayf, Hüyey İbn-i Ahteb, ve Ebi Yasir İbn-i Ahteb gibi ve Tevratdaki nüutı Muhammediye hakkındaki âyatı ve diğer bazı ahkâmı ketmeden ve bu sebeble hemcinslerinden hediyyeler alan rüesayı Yehud hakkında nazil olan bu ketim âyetleri ve balâdaki nazîri müslümanlar için de pek ibretli bir dersi ahlâkîyi mütezammindir. Hasılı saadeti insaniye, hakka kurbiyet, şirkde, küfr-ü küfranda, cahilâne taklid-ü taassubda, hayvanlıkda, hayvan gibi halâl ve haram tanımamakta, pis pis şeyler yemekte, Şeytana uyub çirkin şeyler yapmak ve bilir bilmez ağzına geleni söylemekte, hakkı ketmetmek, kitabda ıhtilâf eylemek, hakka karşı hilâf-ü şıkak çıkarmakta değil, tam manasile birr-ü ihsanda, bol iyiliktedir. O halde asıl birr nedir?. (........) KIRAET - (........) Hamza ve Asımdan Hafs ranın fethile, mütebakisi ranın zammile okurlar ki, evvelkinde (........) nin haberi ikinci de ismidir. (........) Nafi ve İbniâmir nunun tahfif ve kesri ve ranın zammile ve mütebakisi nunun teşdid ve fethi ve ranın fethile okurlar. (........) bak! Sebeb-i nüzulü - Ehli kitabın tahvili Kıble mes'elesinde dedikoduyu ileri götürmeleri ve Yehud-ü Nasarâdan her birinin kendi Kıblelerine teveccühün hayriyyetini iddiada ısrar eylemeleri olmuştur. Binaenaleyh bunlara ve bu vesile ile umuma hıtaben buyuruluyor ki, Ey insanlâr!. |
﴾ 176 ﴿