190

Korunun da size kıtâl edenlerle fisebilillâh çarpışın, fakat haksız taarruz etmeyin çünkü Allah haksız taarruz edenleri sevmez

(........) Allah yolunda muharebe de edin (........) o kimselere ki, size bilfiil kıtal ediyor veya edecektir.- Fisebilillâh mukatele, Allah yolunda, ya'ni dini hak uğrunda sırf i'lâi kelimetullah için cihad demektir, Ve bu kıtalin meşruıyeti için (........) olmak üzere bir hüsni niyyetin lüzumunu natıktır. Müfaâle babı fi'lin iptidaen fail, saniyen mef'ulden sudurunda zahir olduğu için (........) harb-ü katle taarruzun düşman tarafından olmasını iş'ar edeceğine mebni bu emrin yalnız müdafaayı meşru kıldığı ve bündan dolayı (........) emirleriyle mensuh bulunduğu berveçhi balâ nakledilmişse de (........) dahi aynı babdan olduğu için bu noktada bir şaibei tearuz bulunacağından birini veya her ikisini mücerred isneyn beyninde müşareket ma'nasına hamletmek lâzım gelir. Ve bu ma'na ile bilfiil mukatele, taarruz ve müdafaadan eammolur. Netekim tefsiri Ebi Hayyanda (........) zahiri «iptidaen veya def'an anilhak münacezei kıtal demektir» diye taarruz veya tedafü'den eammolduğu gösterilmiştir. Bir de fi'li muzarı istikbale de muhtemildir. Bu surette (........) kıtale ehliyyet ve kudreti olub da harb edecek halde bulunanlar demek olur. Ve bu ma'na Hazret-i Ebi Bekirden ve Ömer İbn-i Abdil'azîzden mervidir. Bunda evvelkisi evleviyyetle sabit olur, umumı müşterek veya umumı mecaz lâzım gelmez. Evvelkinde muhasırîn ve münasıbîn haric kalır, ikincisinde bunlar da girer. Nasbı harb etmiyen veya kadın, çocuk, piri fani, Manastırdaki Ruhbanlar gibi ağlebi ahvalde harbetmek kudretini haiz olmıyanlar haric kalır, bunlara kıtal caiz olmaz. Evamiri ahîre de dahi hal böyledir. O halde bu iki ma'na beyninde muhtemil olan bu âyet de mensuh değildir. Bu suretle mukatele edin (........) fakat gerek kıtalte ve gerek diğer hususlarda Allah’ın emirlerini ve ta'yin ettiği hududu tecavüz etmeyin, taarruzda haksızlık yapmayın, ya'ni bu mıyanda nasbı harb etmiyenleri ve kadınları, sıbyan ve etfali, Rühbanı, harb zamanında za'f-ü aczinden naşi ağlebi ahvale nazaran ehli kıtal olmamakta bunlar mecrasına cari olanları da öldürmeğe kalkışacak kadar ileri gitmeyin, kezalik katilde müsle yapmayın, ya'ni öldürdüğünüz kimselerin burnunu kulağını ve sairesini kesmeğe kalkmayın. - Netekim sıbyan-ü nisayı ve eshabı savamiı katilden ve kezalik müsleden Resulullahın nehyettiği âsarı şayia ile sabittir. Halifei Resulullah Hazret-i Sıddıkın dahi kumandan Yezid İbn-i Ebisüfyana hukukı harbi mütazammın olarak yazdığı vesayada bunları ve kezalik şeyhı fâniyi katilden ve ma'muru tahribden ve yemekten gayrı bir garaz için sığır ve koyun kesmekten ve meyvalı ağacı yakmak ve sair bir suretle ifsad etmekten nehyeylemişti. Bu miyanda bazı müfessirîn ilânı harb haberi vasıl olmadan birdenbire basmak dahi taaddi cümlesinden olduğunu söylemiştir. Bazıları da balâda zikrolunan mukatele ma'nasından dolayı bu taaddiyi bizatihi taarruza hamletmişler ve bu sebeble mehsuhıyetine de hükmeylemişlerdir ki, Rebiın kavlidir. Binaenaleyh mensuhtur denilmenin ma'nası bidayeten taarruz alelıtlak taaddi değil, ıktızayı hale göre meşru'dur demek olduğu unutulmamalıdır. Hasılı ber minvali meşruh taaddi etmeyiniz: (........) zira Allah taaddi edenleri sevmez, onları sevaba değil ıkaba lâyık görür. Fisebilillâh muharebe edin

190 ﴿