194hürmetli Ay hürmetli Aya ve bütün hürmetler biribirine kısastır, o halde kim size tecavüz ettiyse siz de ona ettiği tecavüzün mislile tecavüz edin de ileri gitmeye Allahdan korkun ve bilin ki, Allah müttekilerle beraberdir (........) Şehri haram, Şehri harama, hurmetler, hurmetlere kısastır., -Burada hurmet, muhafaza ve ihtiramı vacib olan, el uzatılması caiz olmıyan şey demektir ki, emvale de şamildir. Bu atıfta tahsıstan sonra ta'mim vardır. Binaenaleyh (........) her kim size tecavüz eder, hurmet-ü ısmetinizden bir şey ıhlâl eylerse (........) onun size tecavüz ettiği kadar, ya'ni misli olmak şartile siz de ona bilmukabele tecavüz ediniz.- Çünkü (........) dır. Bir tecavüze karşı mukabele bilmisil tecavüz değil, tecavüzün cezasıdır. (........) buna tecavüz ve taaddi ta'bir edilmesi, zatı fiilde mümaselet dolayısile bir müşakeledir. Haddi zatında çirkin olan bir şey böyle bazı şeraıt altında izafî bir hüsün iktisab eder. Binaenaleyh bâdinin fi'li hakikaten ve hükmen çirkin bir zararı mahz olduğu halde onun aksül'ameli demek olan mukabile bir hak vermiş olur. Böyle olabilmesi ise mümaseletle meşruttur. Mümaselete riayet mümkin olmıyan hususatta kısas yapılmaz. Keymiyyat biribirine takas edilmez, derecatı hukuka riayet lâzımdır. Meselâ: mağsub mevcud ise aynen alınır, misliyyattan ise misli nev'îsi ile, değil ise misli malîsi olan kıymetiyle tazmin edilir. Hasılı meşru olan mukabelei mutlaka değil, mukabele bilmisildir. Misle riayet edilmeyince re'sen bir zarar ika edilmiş ve zarara zarar ile mukabele olunmuş olur. Halbuki islâmda (........) dır. Re'sen zarar caiz değil, zarara zararla mukabele de caiz değildir, fakat izalei zarar lâzımdır. Zarar ise bizzarure mislile takas edilerek izale olunabilir. Yoksa diğer bir zarar ihdas edilmiş olur. Takas demek olan kısas kelimesi bu mümaselet ma'nasını mutazammın olduğu halde zühul edilmemek ve hükümde maksud bizatihi olduğu gösterilmek için tefrian ayrıca da tansıs olunmuştur. İşte mümaseletle meşrut bulunan (........) kaidei külliyesi mucebince memnu Ay da aynı memnu Aya takas edilir. Düşmanlar geçen Hudeybiyye senesi Zilka’dede müslümanlara taş, ok atarak kıtale kalkışmakla bu Şehri haramın hurmetini hetkettiler. Bu sene de bunu bahane ederek musaleha hükmünün icrasına mani olmak zu'münde bulunuyorlar, siz de buna mislile mukabele ederek aynı Zilka’dede kıtalden sakınmazsınız. Hasandan mervi olduğuna göre Arab müşrikleri Hazret-i Peygambere «Şehri haramda kıtalden nehyetsen» demişler, «pek iyi!» buyurmuş, müşrikler bunu fursat bilib Şehri haram içinde tağyiri ahdi kurmuşlar, bunun üzerine bu âyet nazil olmuştur. Lâkin İbn-i Abbas, Rebi İbn-i Enes, Katade ve Dahhakten rivayet olunduğuna göre Kureyş Hudeybiyye senesi Resulullahı ihramlı olarak Şehri haram olan Zilka’dede Beledi haram olan Mekkeden reddetmişlerdi, Cenâb-ı Allah da ertesi sene yine Zilka’dede Resulünü Mekkeye idlal buyurdu da umresini kaza ettirdi. Ve bunu geçen Hudeybiyye senesi vaki olan men'-u haylulete takas etti ve sebeb-i nüzul bu oldu ki, evvelkine göre âyet, Mekkeye kabledduhul nazil olmuş, sarahaten emr-ü inşa ve zımnen istikbale aid va'd-ü ıhbar, ikinciye göre de ba'dedduhul nazil olmuş ve müşriklere «işte bu geçen senekine kısastır» diye sarahaten ıhbari ve maamafih Şehri haramda bidayeten olmamak şartile ibahei kıtal emrini mutazammın bulunmuştur. Sıyakı âyet evvelkine daha muvafıktır. Ve her halde bu âyetler «Umrei kaza senesi» ta'bir olunan hicretin yedinci senesinde ziyareti Ka'be sadedinde nazil olmuştur. Ancak bil'ahare Şehri haram adeti alel'ıtlak neshedilmiş olduğundan bu âyetin Şehri haramda bidayeten i'lânı harbe cevaz vermiyen hükmü (........) âyetlerile bil'ittifak mensuhtur. Bundan maada mukabele bilmisil hakkında ahkâmı umumîyesi ise bil'ittifak bakıdir. Bunları yapınız ve kendinizi koruyunuz (........) ve biliniz ki, (........) her halde Allah korunanlarla beraberdir. Mukabele bilmisil caiz ise de alel'ıtlak ittikanın zaruriyyatından değildir. Tatbikında mümaseleti tecavüz etmemek için iyi dikkat ediniz, Allahdan korkunuz ve en iyi suret hangisi ise onu yapınız ve her halde korununuz, mütteki olunuz, ittika âyetlerini unutmayınız.- Bundan anlaşılıyor ki, (........) mutlak değildir. Sabır, ittıka ile meşruttur ve makamına göre derecatı vardır. Vakı olmuş musıbet ile henüz olmamış müsıbetlere karşı sabrın farkı vardır. Ve def-ü ref'ınde mümkin olduğu kadar sür'at gösterilecek hususat vardır. Ittıka derken de ıttıka âyetlerinde (........) mazmunu unutulmamalıdır. Evlere kapılarından girilmelidir. Şu da derhatır edilmelidir ki, harb-ü kıtal denilen şey parasız ve malsız olmaz, masrafta ister bunun için |
﴾ 194 ﴿