207Yine nas içinden kimi de vardır ki,, Allah’ın rızasına ermek için kendini feda eder, Allah ise kullarına çok refetlidir (........) insanlardan bazısı da vardır ki, (........) Allah’ın rızasına ermek için canını bile verir, yahud Allah rızası için Dünyasını ve hattâ canını bile verir de kendini ilelebed satın alır. - O bilir ki, milk kendisinin değil Allah’ındır, maksadı aksa can değil rızaullahdır. Allah rızası için canını veren kendini alâmı ebediyeden kurtarmış ve en büyük ticarete ermiş olur. Bunlar Allah’ın has kullarıdır, din-ü tâat uğrunda meşakkatlere tahammül ederler, fisebilillâh harb-ü cihad mehlekelerinde bezli can eyler veya öldürüleceğini de bilse emir bilma'ruf ve nehiy anilmünker yaparlar. Bunların bütün noktai nazarı rızaullahdır. Yaptıklarını Allah için yaparlar, istediklerini Allah için isterler. Bunlar kendilerini ve Dünyaya, ne Ahırete değil, ancak Allah’a satarlar ve rızaullahı almakla da kendilerini bütün masivallahdan ve nefsi emmarelerinden satın almış, azad etmiş olurlar. Bunlar (........) diyenlerden daha bahtiyardırlar. Nüfusı radıye makamından dahi geçib nüfusı merdıyyeye irerler (........) Allah da kullarına pek re'fetlidir. Kemali re'fetinden dolayıdır ki, onlara takvayı teklif ve tavsıye etmektedir. Kulların kendi rızaları onları Allah’ın rızası kadar esirgemez, kendi rızasını rızaullahda, kendi iradesini iradetullahda fani kılmış olanlar selâmet-ü saadetin mertebei kusvasına irerler. Fakat şurası da unutulmamalıdır ki, bazı insanlar gururı Şeytanî ile kendi gönüllerinin temayülâtını mahzı rızaullah zannederek taassub ve hamiyyeti cahiliye ile hilâfı şer'i ilâhî hareket eder ve kendilerini bilâ faide tehlükeye atarlar. Allah’ın emrettiği yerde ölmeği istemez de nehyettiği yerde gönlünün ilcasına tebean intihar etmiye kalkışır, bu iki haleti temyiz etmek için Eshabı Resulullahın ahvaliyle Havaricin ahvalini mukayese etmek kâfidir. Mes'elenin ruhu sırf Allah rızası için olmaktır ki, bu da şer'i ilâhîye nazaran Allah’ın emirlerine tevfikı hareketle olur. (........) âyetine bak. Bu âyetin sebeb-i nüzulünde üç rivayet vardır: Birincisi: İbn-i Abbastan; Suheyb İbn-i Sinanı Rumî hazretleri hakkında nâzil olduğu mervidir. Mekke müşrikleri bu zatı tutmuşlar, dininden döndürmek için işkencelerle ta'zib etmişlerdi. Suheyb Mekkelilere karşı «ben ıhtiyar bir adamım, malım ve metaım da var, benim sizden veya düşmanlarınızdan olmamın size hiç zararı olmaz, ben biz söz söyledim, ondan caymayı eyi görmem, malımı ve metaımı size veririm dinimi sizden satın alırım» demişti. Onlar da buna razı olmuşlar, salıvermişlerdi, oradan kalkıb Medineye gelirken bu âyet nâzil olmuştu, Medineye girerken Hazret-i Ebi Bekir rastgelmiş, «bey'ın kârli olsun ya Suheyb» demişti, o da «senin bey'ın de zarar etmesin, o ne?» diye sorduğunda «Allahü teâlâ senin hakkında bir âyet inzal buyurdu» deyib bu âyeti okumuştu. İkincisi: Hazret-i Ömer ve Aliden; emir bilma'ruf ve nehiy anilmünker yapan bir zat hakkında nazil olmuştur diye mervidir. Üçüncüsü de hicreti Nebeviye gecesi Resulullahın yatağında yatan Hazret-i Ali hakkında nâzil olduğu mervidir. Beyanatı sabıkayı dinledikten sonra şu hıtaba dikkat ediniz |
﴾ 207 ﴿