217

sana hurmetli aydan ve onda kıtalden soruyorlar; deki onda bir kıtal büyük bir günahtır, maamafih Allah yolundan bir meni' ve ona bir küfür ve Mescidiharamdan meni' ve ehlini ondan çıkarmak Allah yanında daha büyük ve fitne katilden daha büyüktür, onlar güçleri yeterse sizi dininizden döndürmek için sizinle muharebe etmekten bir zaman geri durmazlar, sizden de her kim dininden döner ve kâfir olarak can verirse artık onların bütün amelleri Dünya ve Ahıret heder olmuştur ve artık onlar eshabı nardırlar, hep orada muhalled kalırlar

(........) sana Şehri haramdan, o Şehri haramda kıtalden sual soruyorlar.-

Resulullah Bedir gazasından iki ay evvel «ve Bedri ûlâ» dan ba'delavde amca zadesi Abdullah İbn-i Cahşı esedîyi; Sa'd İbn-i ebi Vakkas, Ukâşe İbn-i Muhsın, Ukbe İbn-i Gazvan, Ebi Huzeyfetibni Utbetibni Rebia, Süheyl İbn-i Bayza' Âmir İbn-i Rebia, Vakd İbn-i Abdillah, Halid İbn-i Bekir radıyallahü anhüm sekiz zat ile beraber seriyye olarak göndermiş ve kumandan olan Abdullaha bir mektub vermiş ve iki gün gitmedikçe bu mektuba bakmasını, sonra bakıb içindeki emri infaz etmesini ve arkadaşlarından hiç birine ikrah yapmamasını emretmiş idi, Abdullah iki gün yol gidince mektubu açıb baktığında (........) = bu mektubuma baktığın vakıt hemen yürü tâki Mekke ile Taif arasında «Batnınahle» nam mevkie inesin orada Kureyşi tarassud edersin ve haberlerini bize bildiresin» diye muharrer olduğunu gördü. Görünce «sem'an ve taaten» dedi, sonra arkadaşlarına «Resulullah bana Nahleye varıb Kureyşi tarassud etmemi ve haberlerini almamı emretti ve sizden birinize ikrah yapmaktan, yani zorlamaktan da nehyeyledi Binaenaleyh hanginiz şehid olmak ister ve şehadete rağbet ederse gelsin, istemeyen dönsün, bana gelince ben Resulullahın emrini yapacağım» dedi ve hareket etti, arkadaşları da beraber hareket ettiler, hiç biri geri kalmadı, hicaza doğru gittiler, Necran denilen bir ma'dene vardıklarında Sa'd İbn-i Ebi Vakkas ile Utbetibni gazvanın bir gün biribiri arkasına bindikleri binitleri kayboldu, aramak için ikisi kaldılar, Abdullah ile diğerleri gittiler, Nahleye indiler, derken oraya Kureyşin kuru üzüm vesair me'kûlât ve emvali ticariyye yüklü bir kârbanı uğradı. Kureyşten Amr İbn-i Hadramî, Osman İbn-i Abdillah İbn-i Mugire ve biraderi nevfelibni abdillâh ibnil mugıre ve hişam İbn-i mugirenin kölesi Hakemibni Keysan vardı, yakınlarına indiler, Ukâşetibni Muhsın bunlara yanaşıb baktı, başını da kazıtmış idi. Bunu gördükleri zaman emin oldular,

bunlar bize bir şey yapamaz (........) dediler. Bu gün Cumadelahırenin sonu ve ertesi gün Receb idi, bu da Şehri haram idi binaenaleyh Receb girmeden çarpışmaya lüzum gördüler, Vakıd İbn-i Abdillahi Teymî, Amr İbn-i Hadramîyi bir okla öldürdü, Osmanibni Abdillah ile Hakemibni Keysan esir oldular, Nevfel İbn-i Abdillah kaçtı, onu yakalayamadılar, Abdullah İbn-i Cahş ve arkadaşları kârbanı ve bu iki esiri alıb Medinede Resulullaha getirdiler, bu ganimet islâmda ilk ganimet ve bu katl müşriklerden ilk katl idi, Abdullah arkadaşlarına bu ganimetin humsü Resulullahındır demişti ve halbuki o zaman daha humüs farz kılınmamıştı. Geldikleri zaman Resulullah «ben size Şehri haramda kıtal emretmedim idi» buyurdu. Abdullah «ya Resulallah, İbn-i Hadremîyi katlettik, akşam hilâli Recebi gördük, bilmiyoruz Recebdemi yoksa Cümadelahırede mi bunu yaptık» dedi. Binaenaleyh Resulullah o ganimetten hiç bir şey almadı. Bunu görünce bu zevat mahvolduklarını zannettiler ve tevbeleri hakkında bir şey nâzil olmadıkça kımıldamayız dediler. Müslümanlardan bunlara bu hususta emrolunmadığınız bir şeyi yaptınız, kıtal ile emredilmediğiniz halde Şehri haramda kıtal mi ettiniz diyenler oldu, Kureyş de «Muhammed ve eshabı halkın tedarüki maişet için çalıştıkları ve korkuda bulunanları emniyette bulunduğu Şehri haramı istihlâl ettiler, Recebde kan döktüler» diye yaygara yaptılar. Mekkede bulunan müslümanlar da «bunlar bunu Cumadelahırede yaptılar» diye reddediyorlardı. Yehudîler de bununla Resulullah aleyhine kendi hisablarına (........) =tefe'ül ediyorlar, Amr İbn-i Hadremîyi Vakıdibni Abdillah öldürmüş: Amr =harb ma'murleşti, Hadremî =harb hazırlandı, Vakıd İbn-i Abdillah =harb ateşlendi» diyorlardı. Hasılı söz çoğaldı ve ekseri müfessirîne göre bu âyet bunun üzerine nâzil oldu. (........) Ya Muhammed!. cevaben de ki, (........) bunda bir kıtal (........) büyük bir günahtır. (........) Allah yolundan, dini haktan meni' (........) ve Allah’a küfür (........) ve Mescidi haramdan meni' (........) Mescidi haramın ehlini, Muhammed ve eshabını ondan çıkarmak da (........) indallah o kıtalden ve sair kebairden daha büyük bir günahtır (........) fitne de katilden ekberdir. Öyle ıhrac, şirk-ü küfür, nâsı iptidaen veya bakaen islâmdan meni' dinsizlik neşriyle herkesi belâya sokmak, İbn-i Hadremînin katlinden daha feci'dir. (........) halbuki ehli fitne olan o düşmanlar güçleri yeterse sizi dininizden çevirinceye kadar size muharebe edib duracaklardır. (........) ve siz müslümanlardan her hangi biriniz dininden döner (........) de kâfir olarak irtıdaddan tevbe etmiyerek giderse (........) artık bu evsaf ile muttasıf olanların (........) bütün amelleri, islâm halinde yaptıkları hasenatın hepsi Dünyada ve Ahırette haptolur, telâfisi kabil olmıyacak bir surette tutulur, hakkı hayatı kalmaz, mesaisi heder olur gider (........) ve bunlar (........) eshabı nardırlar. (........) o ateşte muhalled kalırlar. Acaba o günah kıtali yapan Eshabı seriyye ne olacak derseniz?

217 ﴿