235

Kadınlara namzedliği çıtlatmanızda veya gönlünüzde tutmanızda da size bir beis yoktur, Allah biliyor ki, siz onları mutlaka anacaksınız, ancak kendileriyle bir gizliye va'dleşmeyin yalnız meşru' bir söz söylemeniz başka, Farzolan ıddet sonunu bulamadıkça da nikâhın akdine azmetmeyin, muhakkak Allah gönlünüzde ne varsa bilir, bunu bilin de ondan hazer edin, Hem de bilin ki, Allah gafur, halîmdir

(........) vefat ıddeti bekliyen kadınlara hıtbe ya'ni nikâh namzedliği nev'inden yaptığınız ta'rızda (........) veya ne ta'rızan, ne tasrihan ızhar etmeyib gönlünüzde gizlediğiniz rağbet ve fikri nikahta dahi size günah yoktur. Gönlünüzden geçirebilirsiniz, «ne hoşsun, ne güzelsin, beğendim, iyi kadınsın» hattâ «evlenmek istiyorum» gibi ta'rız yapabilirsiniz «seninle evlenmek istiyorum, nikâhına talibim» gibi tasrih etmiyerek ta'rız caizdir. Allah müsa'ade etmiştir. Çünkü (........) Allah’a ma'lûm ki, ıddet bitince siz onları anacaksınız, sarahaten nikâhlarına talib olacaksınız Binaenaleyh ıddet içinde de tasavvur etmenize veya sabredemeyip ta'rızan ızharı rağbet eylemenize müsaade etmiştir. (........) lâkin bu müsaadeyi görüb de onlarla bir sirre ya'ni vat'a va'dleşmeyiniz (........) ancak ma'ruf ve meşru' bir söz söylemeyiniz, ya'ni tarız ile hıtbeniz veya sair ahvali meş'rua hakkında konuşmanız müstesnadır. (........) farzolan ıddet nihayetine irinceye kadar nikâh düğümünü berkitmeyiniz. Yani akdı nikâhı ıddet çıkmadan yapmak azminde bulunmayınız. Iddet içinde nikâh haramdır, yapmayınız (........) her halde Allah gönlünüzdekini bilir (........) Binaenaleyh öyle harama azm-ü karardan hazer ediniz. Lâkin ba'del'ıdde nikâha ıddet içinde niyyet (........) mucebince halâldır. (.......) şunu da biliniz ki, (........) her halde Allah’ın mağfireti ve hılmi çoktur. -Eğer öyle olmasa idi bervechi balâ tarıza müsaade etmezdi, ıddetteki bir kadına tarız ile namzedlik ve hattâ sükût ile rabtı kalb bile bir nevi kusur, bir sabırsızlık olduğu halde ıddetten sonraya aid olan samimiyet ve maslâhatınızı gözeterek onlara müsaade etmiştir. Bunlardan anlaşılır ki, zatüzzevc veya talâkı ric'î ile mutallâka bulunan kadınlara gerek tasrıh gerek ta'rız hiç bir vechile söz atmak caiz değildir. Mu'teddei vefat olan kadınlara tarız ile talebi nikâh caiz olmakla beraber alel'umum mu'teddelerin zatüzzevç olanların arzı nikâh mevkıinde bulunmaktan ıhtiraz etmeleri vacibdir. Aksi halde dulların hukukuna tecavüzle zulmetmiş ve kendilerini de tehlükeye maruz bırakmış olurlar. Talâk ve ıddet mesaili böyle arz-u talebi nikâha müteallik ince bir takım vezaif ve adabı içtimaiyeye müntehi olunca hukuk noktai nazarından da bazı beyana ıhtiyac hıssedilir. Menkûhalar evvelemirde iki kısımdır. Mehir farz-u takdir edilmiş olan, olmıyan, bunlardan herbiri de iki kısımdır: Badennikâh duhul vakı olan, olmıyan. Binaenaleyh mutallâkalar da bu suretle dört kısımdır, evvelkisi medhulün biha ve mefruzülmehrolan ki, bunların hüküm balâda zikredilmiş, talâk üzerine zulmen hiç bir şey ahzolunmayıp mehirlerinin temamen tediyesi ve üç (........) ıddet beklemeleri lüzumu beyan olunmuş idi.

İkincisi medhulün biha olub mehri tesmiye edilmemiş bulunandır. Bunlara da aynı veçhile (........) medlûlünce mehri misil lüzumu iş'ar kılınmış idi ki, bununla alâkadar daha bazı beyanlar gelecektir.

Üçüncüsü ne medhulün biha ne mefruzulmehir olmıyan, dördüncüsü de medhulün biha olmıyan ve fakat mefruzulmehir bulunandır ki, bu ikisi de berveçhiâti iki âyet ile bir de surei «Ahzab» da (........) âyetiyle beyan olunacaktır. Şöyle ki,Mehirsiz nikâh veya kabledduhul talâk caiz olabilir mi? Gafur, hakîm olan Hak teâlâ indinde bunların hükmü nedir? denilirse

235 ﴿