13

Muhakkak bir âyet oldu size: Çarpışan iki cemi'yette: Bir cem'iyet Allah yolunda vuruşuyordu, diğeri de kâfir: Onları gözgöre kendilerinin iki misli görüyorlardı, Allah da nusratiyle dilediğini te'yid buyuruyordu, görecek gözleri olanlar için elbette bunda şüphesiz bir ibret var

Bedir muharebesinde Resulullahın Müşriklere galebesini gören Medine Yehudîleri «vallahi işte bu bize Mûsanın vadettiği ve Tevratta evsafı mezkûr olan nebiyyi ümmî»

demişler ve tabi' olmak arzusunu göstermişlerdi içlerinden bazıları «acele etmeyiniz bakalım bir vak'a daha görelim» demiş, Uhud vak'ası olunca tereddüde düşmüşler halbuki o sırada bir müddet için Resulullah ile bir muahedeleri de varmış, nakzı ahdetmişler, bu âyetler nâzil olmuştur. İkinci âyet Bedir muharebesinin nusreti İlâhiyye için nasıl bir misali ibret teşkil ettiğini gösteriyor ki, burada (........) mazmunu islâmda ilk misaliyle ve fîsebilillâh olmak şartiyle tavzıh edilmiş ve surenin cevabı nusret olan noktalarından biri daha gösterilmiştir. Filhakika gazvei Bedir, bil'ahare gerek Yehudîleri ve gerek Necrandan başlıyarak Nesârâyı Arab-u Rumu mağlûb eden muzafferiyatı islâmiyenin de mebdei olmuştur. Ve ahkâmı Kur’âna cidden ittiba' edenlere bu nusret her zaman mevuddur.

Böyle iken aceba insanlar bundan neye tegâfül eder?

13 ﴿