44

Bu işte sana gayb haberlerinden, onu sana vahy ile bildiriyoruz (ya Muhammed), yoksa Meryemi hangisi himayesine alacak, diye kalemleriyle kur'a atarlarken de sen yanlarında değildin, çekişirlerken di yanlarında değildin

Binaenaleyh senin vacibül'itâa bir Resuli kibriya Muhammed Mustafa olduğunda ve bu haberlerin vahyi hak bulunduğunda şüphe yok.

Bu ıhtar akıbinde ve ıhtisam noktasında ıstıfayı Meryeme müteallık olarak İsa kıssasının dahi bütün hakikatini anlatmak için şunları yad et,

MESİH: Aslı İbranîce mübarek ma'nasına meşihtir ki, İsanın lâkabıdır. İsanın «iyşu'» mu'arrabı olduğu geçmiş idi.

KELİME: Istılâhı Nahivde «müfred» bir ma'naya mevzu' lâfızdır ki, «İsim, Fiıl, Harf veya Edat namiyle üç nevi'dir. Mürekkebata ve lâfızdan ma'adasına ıtlakı mecazdır. Mantık ıstılâhında ise kelime nahivdeki fiıl demektir,

burada isme tekabül etmesi karinesiyle bu ma'na daha karib görünüyor.

Râgıb müfredatında der ki, Kelm, semi' veya basar iki histen biriyle idrak olunan bir te'sirdir. Bunun için te'siri zahir bir cerh ma'nasına gelir. Kelâm ise semi' hassesiyle idrak olunur. Kelâm, elfazı manzume ile tahtindeki maaniye min haysülmecmu' ıtlak edilir. Nahivde bunun ba'zan bir cüz'i olan isim veya fi'il veya edata dahi denirse de ekseriya mürekkeb ve müfid olan cümleye denilir. -

Ya'ni kelâm, ifadede maksud bizzat olan cümledir.- Binaenaleyh Nahivde kelâm kavilden ehastır. Zira kavil müfred de olabilir. Kelime ise Nahivde isim veya fi'il veya edat üç nevi' müfredatı kelâmdan her birine ıtlak edilir. Maamafih kelime ıtlakı bu üçe münhasır değildir. Bir kelâm, bir kasıde, bir kitab, kavlî veya fi'lî bir hüküm, bir kazıyye bir şey ilah... kelime olur ki, Kur’ân’da bunun bir çok misalleri vardır. Kelimei tevhid, kelimei İsa vesaire bu cümledendir. ih... Demek ki, kelâm ıtlakında esas bizzat veya bilvasıta semi' te'siri altında bir ma'na telkin etmek haysiyetidir. Kelâm böyle bir vasıtadır. Kelime ise gerek semi' ve gerek basar te'siri altında telkini ma'na haysiyetlerinden eamdır. Meselâ ağızdan çıkan ma'nalı sesler veya kitabda yazılan ma'nalı hatlar kelime olduğu gibi âleme bir nazar edildiği zaman nazarda temayüz eden ve gözden gönüle geçib hiss te'siri altında cüz'î küllî bir ma'na telkin eden mevcudat ve mükevvenatı müşahhasa dahi birer kelimedirler ki, Hazret-i İsa da bunlardan biri idi ve Meryeme böyle bir te'sir ile geldi.

44 ﴿