47Yarabbi! dedi: bir çocuk nerden olabilir benim için? Ki, bana bir beşer dokunmadı, buyurdu ki, öyle, Allah neyi dilerse yaratır, obir emri murad edince sade ona ol der o oluverir (........) Melâikenin tebşiri üzerine Meryem kalb-ü vicdanında kendisinden hiç bir şüphesi bulunmadığı ve kelimenin garabetini de duyduğu cihetle doğrudan doğruya rabbına teveccüh ve tazarru edib «ey rabbım bana hiç bir beşer dokunmamışken benim için (veled) nereden veya nasıl olur» diye hayretle sordu. Rabbı da (........) Allah böyle ne dilerse halk-u takdir eder, o bir emri kat'iyyetle irade ettimi ona sade «ol!» der o da oluverir.» diye onu vicdanında tasdık, kaza ve kudreti ilâhiyeyi bilenler için bunda istığrab ve istib'ad edecek bir cihet olmadığını tefhim eyledi. Kelimenin sirri de işte bu (........) idi, Allahü teâlâ bunu tefhim etti, şunları da anlattı: |
﴾ 47 ﴿