52Bunun üzerine vakta ki, İsa onlardan küfrü hissetti "kim benim Allah’a arkadaşlarım?" dedi, Havâriyyun "biziz, dediler: Allah arkadaşları, biz Allah’a iman ettik, hem bizim imanı lekesiz Müslimler olduğumuza şahid ol (........) -İsanın tevhide daveti üzerine Beni İsrailin az bir taifesi iman etmiş, ekserîsi etmemiş idi. İman etmiyenler mahud küfürlerini, sui niyyetlerini İsaya ıhsas ettiler, o da bunlardan bu küfrü hissedince (........) dedi. Kendine özü Allah’a doğru yardımcılar aradı.»- Bu cümle «ilâllah» kaydının Ensardan veya «ya»dan hal olmasına ve «ilâ» nın mânâsına nazaran müteaddid mânâlara muhtemildir: 1- Ben Allah’a giderken yardımcılarım kimler? (........) . 2- Allah’a müslim ve münkad olarak bana yardım edecekler kimler? (........) 3- Benim Allah için yardımcılarım kimler? (........) . 4- Allah ile beraber olub yardımcım olacak nasırlarım kimler? (........) 5- Allah’a iman ve islâm etmiş, nefsini Allah’a teslim eylemiş olub da yardımını Allah’a muzaf kılarak ve Allah rızasından başka bir şey düşünmiyerek bana Allah yardımcı yapacak, hulâsa özü Allah’a bağlı, Allah’a doğru ensarım, yârânım kimler? (........) . Bu mânâ hepsini cami'dir. Cevab da buna daha mutabıktır, Hazret-i İsanın bu talebi ilk olarak bir te'sisi ictimaî yapıyordu. Kelime mukaddemâ rahimi Meryemde ıstıfai İlahî ile tecessüm ettiği gibi şimdi de haricde tecessüme başlıyordu ki, İsanın Dünyada vecahati bununla olacaktı. Bu andan itibaren dini tevhid yalnız maneviyyette kalmıyacak maddiyyette de geçecekti. Bu talebe İsanın ihyai mevtâ mucizesinin semerei hasılası olan en güzide eshabı Havâriyyun cevab verdiler: (........) Havâriyyun bir ağızdan dediler ki, (........) Allah yardımcıları Allah yârânı biziz. Yani biz allah için sana yardımcıyız. Zira sana yardım Allah’a yârlıktır, Allah rızasına muvafıktır. Çünkü sen onun Resulüsün. Bundan sen Allah değilsin biz sana yardım etmeyiz gibi veya sen Allahsın binaenaleyh biz de senin yardımcılarınız gibi bir sui iham çıkmamak için sözlerini tavzıh ettiler, yani (........) Biz Allah’a iman ettik ve sen şahid ol ki, biz şüphesiz müslimiz, Allah ve Resulüne mutı'iz.» -İşte Nesârâya Nesârâ denmesinin sebeblerinde birisi İsa ile Havâriyyun arasındaki bu nusret biatıdır. Onlar o zaman böyle müsliman müvahhid idiler. Bununla dini islâma daveti Muhammediyyeye de manen ıkrar vermişlerdi. Bunun için Havâriyyun cevablarını şu dua ile bitirdiler: |
﴾ 52 ﴿