148

binnetice Allah da kendilerine hem Dünya sevabını verdi hem de Ahıretin güzel sevabını, öyle ya Allah güzel iş yapan muhsinleri sever

RİBBİYYUN (........) nin cem'idir ki, râbbanî gibi rabbe nisbettir. Rabba kulluk eden demektir. (........) nın kesri Basra - Bısrıyyun gibi ismi mensub tegayyüratındandır. Rabbanî mürebbî demek olan rabbana nisbet olarak mülâhaza edilebildiği gibi ribbî de cemaat demek olan «ribbe» ye nisbet olarak da tahlil edilmiştir ki, esasında içtimaî mefhumu mülâhazasile cemaat diye tefsir edilmiştir. Bunlardan başka Vahidînin Ferradan nakli veçhile (........) evvelûn ya'ni evvelkiler ma'nasına da gelir. Ba'zıları rabbanî ile ribbî arasında bir ma'na farkı bulunduğunu söylemişlerdir. Ezcümle İbn-i Zeyd demiştir ki, (........) eimmei vülât (........) da raiyyedir ki, ribbe müntesibdirler. Binaenaleyh rabbanî ve ribbî ikisi de rabbe intisab ma'nasını mutazammın olmakla beraber (.......) ribbe intisab ile terbiye ve ta'lim görmüş cemaat, rabbanî de rabbe intisab ile diğerlerini ta'lim ve terbiye edebilecek seviyyei âliyede bulunanlar diye tefrik edilmek en muvafık ma'na olacaktır. Maamafih bunların müteradif veya ribbiyyun rabbaniyyundan eamm olarak da kullanılması caiz olur. Balâda min tarafillâh nübüvvete, kitaba hükm-ü hükûmete nail olmuş bir beşerin insanlara karşı «bana kul olunuz» diye rübubiyyet iddiasına hakkı olmadığı ve (........) mucebince bunların vazifesi ta'lim ve tedris ile rabbaniyyun yetiştirmek olduğu beyan olunmakla bi'seti Muhammediyyenin büyük hikmetlerinden birisi de rabbaniyyun yetiştirmek olduğu anlaşılmış ve ba'dehu (........) fermanı İlâhîsile ümmeti Muhammedin hayrı ümem olacağı da tefhim buyurulmuş idi. İşte burada «Uhud» hâdisesi dolayısiyle Eshabı Muhammedî yüksek bir mazmun ile terbiye edilmek üzere, siz böyle hayrı ümem olacak rabbanîler olmağa namzed iken Enbiyayı salifenin ümmetleri kadar da olamıyacak mısınız ki, katil şayiası karşısında perişan oluverdiniz» mealinde büyük ve ince bir itab zemiminde (........) buyurulmuştur.

148 ﴿