35Eğer karı, koca arasının açılmasından endişeye düşerseniz bir hakem onun tarafından, bir hakem de bunun tarafından gönderin, bunlar gerçekten barıştırmak isterlerse Allah aralarındaki dargınlık yerine geçim verir, şüphesiz ki, Allah bir alîm, habîr bulunuyor (........) zevc ile zevce arasında şıkak korkulacak bir mahzurdur. Şayed bunlar arasında bir şıkak vukuundan korkar, yani zevciyyet bâkı olduğu halde aralarının açıldığını anlarsanız (........) biri zevcin akribasından, biri de zevcenin akribasından olmak üzere iki hakem gönderiniz.» -Zira akribaları onların iç yüzlerini daha iyi bilirler ve salâhlarını daha ziyade arzu ederler. Maamafih akribadan olmaları müstahab bulunduğu, yoksa ecanibden nasbları da caiz olabileceği beyan olunmuştur. Hakemi intihab hakkı evvelâ zevc ve zevceye aittir. Ve bunun her iki taraftan akribalarının müşaveresiyle yapılması müstahab olacağı da (........) ve (........) kayıdlarının işaretlerinden anlaşılıyor. O halde akribaları bulunmadığı veya ecanibden olmaları kendilerince tensib edildiği surette şüphesiz caiz olmak lâzım gelir. Bu hakemlerin derecei salâhiyyetleri ne olacaktır? Te'lif veya tefrık her ikisini de yapabilirler mi? Bu noktada Müctehidîn ıhtılâf etmişlerdir. Bir kısmı tefrık da yapabilirler ve bir talâkı bâin olur demişler ki, bu Hazret-i Aliden merviydir. Bir kısmı da bunlar te'life me'murdur tefrık edemezler demiş ki, bu da Hasenden merviydir. Ve İmamı A'zamın kavlidir. Gerçi tefrık salâhiyyeti tasrih edildiği, zevc de bunu kabul ve tafvız eylediği takdirde ıhtılâf yoktur. Ancak zevc tefrika salâhiyyet vermediği takdirde mahkeme kendiliğinden hakemeynin salâhiyyeti mutlaka ile intihabına cebr edebilir mi edemez mi? Hasılı hakemeyn zevceynin vekilleri mesabesinde midir? Yoksa mahkemenin hukme me'zun nâibleri makamındamıdırlar? Ve mahkemenin re'sen tefrıka salâhıyyeti var mıdır? Yok mudur? İşte ıhtilâf bu noktalardadır. Şüphe yok ki, âyetin siyakı, te'lif üzerinedir. Tefrıkten bahis münasib görülmeyib meskûtün anh bırakılmış ve bunun için bir içtihad mevzuu olmuştur. Bu iki hakem (........) cidden hüsni niyyetle ıslâh murad ederler, Aralarını düzeltmek isterlerse (........) Allah iki tarafın beynini tevfik-u te'lif eder. Zevc ve zevcenin kalblerine meveddet-ü mahabbet ilka eyler, bunu nasıl yapar? (........) her halde Allah alîm habîrdir. Nasıl yapacağını bilir ve şüphe yok ki, alîm ve habîr olan Allah’ın burada tefrık cihetini meskûtün anh bırakması da gayet manidardır. Demek ki, Allah’ın rızası şıkakta değil, vifaktadır. Asıl matlûb olan hüsni imtizactır.» - Görülüyor ki, bu ahkâm akdınlarn nüşuzu üzerinden yörümüştür. Acaba erkekler tarafından nüşuz olmaz mı? Kadın Herçibâdabâd itaate mı mecburdur? Gibi bir sual hatıra gelebilir. Evet erkekler tarafından da nüşuz olabilir. İleride (........) âyetinde buna müteallık ahkam gelecek, ayrılmak mes'elesi de orada zikr olunacaktır. Fakat burada mevzuı bahs olan erkeklerin kavvamiyyeti ve mucebince bütün vazifelerinin ifası ve binaenaleyh erkek tarafından hiç bir kabahat bulunmadığı takdiri üzerine cereyan ettiğinden bu şeraıt altında erkeğin nüşuzu tasavvuru esasen gayri varid olduğu gibi maksadı beyan dahi hayatı ailenin mücerred salâh ve terbiyesine müteallık bulunduğu cihetle burada kadınların nüşuzundan bitteba' bahsedilmiş ve erkeklerin nüşuzu meselesi bil'ahare mustakıllen beyan olunmak için geri bırakılmıştır. Bu suretle hayatı ailenin salâhı te'min edildikten sonra aile terbiyesinde umumî bir ihtimal olarak esas ittihaz edilmesi lâzım gelen ahlâkı haseneye geçilerek evvel emirde şu on vazife emrediliyor: ki, |
﴾ 35 ﴿