43Ey o bütün iman edenler! Sarhoş iken namaza yaklaşmayın: Söylediğinizi bilinceye kadar, cünüb iken de -yoldan geçmeniz başka- guslünüzü edinceye kadar, ve eğer hasta olur veya seferde bulunursanız veya biriniz hacet yerinden gelir veya kadınlara dokunursanız da suya güç yetiremezseniz o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin: Niyyetle yüzünüze ve ellerinize mesheyleyin, cidden Allah afvi çok bir gafur bulunuyor Bu âyetin sebeb-i nüzulü Abdurrahman İbn-i Avf Hazretlerinin zıyafeti hâdisesi olduğu merviydir ki, tafsıli Sûre-i Bakarede (........) âyetinde geçmiştir. [Bak] Sarhoşluğun cünüblük ile ve ondan sakınmanın da taharet ve guslile müterafık olarak mevzuı bahsedilmesi ve bu halde mü'minin namaza yaklaşmaktan men'i, müskiratın hurmetini ve pisliğini anlatmak için ne kadar beliğdir. Bu manâ Sûre-i «Maide» de (........) diye tasrih olunacaktır. (........) - Burada bazı müfessirîn salâhtan murad mescid ve musallâdır. Bununla sarhoşlar mescidlere duhulden menedilmişlerdir demiş ise de bu manâyi anlamak için salâtı manâi aslîsinden çıkarmağa lüzum yoktur. Bu nehiy, söylediğini bilmiyen sarhoşun namazı sahih olmadığına ve binaenaleyh sekrin hurmetine delâlet ettiği gibi sarhoşun ve cünüüb mescide duhulden veya takarrübden men'ine de bil'işare delâlet edebilir. Binaenaleyh sarhoşun ve cünbüün mescide girmeleri ve hatta yakınında bulunmaları caiz değildir. (........) Yolda gitmek hali müstesna olarak cünüb iken de iğtisal edinciye kadar namaza yaklaşmayin ve binaenaleyh mescide de girmeyin.»- CÜNÜB; Cenabet olan yani inzâl vaki olmuş bulunandır ki, masdar gibi müfred veya cem'a ıtlak olunur. İĞTİSÂL; Gusletmek yani baştan başa yıkanmaktır. «ÂBİRÎ SEBİL» Yolda gidenler, sefer halinde bulunanlar demektir. Bunların istisnası teyemmüm mes'elesinden dolayı olduğu şimdi anlaşılacaktır. Maamafih mefhum alel'ıtlak yoldan mürur haline de salihtir. Bu itibar ile de cünübün namaz kılınan mescidden değil fakat yanındaki yoldan geçmesi caiz olduğuna bir işaret olur. Bu kaydi istisna' cünüb ile iğtisal beyninde olduğu için sarhoşlara ciheti taallûku yoktur. Demek ki, söylediğini bilmez sarhoşların mescid civarından geçmelerine de mesağ yoktur. Çünkü esasen sarhoşluğa mesağ yoktur. (........) - GAIT; Engin, çukur yer demek olub halâya işarettir, bundan gelmek de hadesten, abdest bozmaktan kinayedir. (........) Kisaî, Halefiâşir kıraetlerinde elifsiz (........) okunur. Bu, (........) den, evvelki (........) dendir. İkisi de kadınlara dokunmak demektir. Bunun da sureti mahsusada bir dokunmak demek olan iltikai hıtâneyn manâsını ifade ettiğinde, ittifak vardır ve gusül icab eder. Fakat bunda el veya saire ile mücerred tenin tene dokunması manâsıda maksud mudur değil midir? Burası muhtelefünfihdir. Biz Hanefiyyece bu maksud değildir. Binaenaleyh kadının bir tarafına mücerred dokunuvermekle abdest bozulmaz. Lâkin Zahiriyye ve Şafiiyye bozulur, gusül değil fakat abdest almak lâzım gelir demişlerdir. Ancak Zahiriyye (........) kelimesinin zahirine bakarak dokunanın abdesti bozulur dokunulanınki değil demişler. İmamı Şafiî ise ikisininki de bozulacağına kail olmuştur. Hanefiye tahfife, Şafiîye de teşdid ve ihtiyata riayet etmişlerdir. Hasılı cünüb iken merız olur veya seferde bulunursanız veya gerek sefer ve gerek hazarda abdest bozar veya kadınlara dokunur, gusül veya abdest icab eder (........) de bir su bulamazsanız -ki, meraz karinesiyle bulamamak hakikaten veya hükmen bulamamaktan eammolmuş oluyor- böyle su bulamadığınız (........) saidi tayyibe teyemmün eyleyiniz de (........) yüzlerinize ve ellerinize meshediniz.»- TEYEMMÜM, Lûgaten kasıd demektir binaenaleyh niyyetsiz teyemmüm olmaz, mahiyyetinde dahidir. SA'İYD de yer yüzü demektir ki, taşa toprağa şamildir. Binaenaleyh eline hiç toprak, bulaşmasa bile bir taş ile teyemmüm caiz olur. Lâkin imamı Şafiî bir azıcık olsun toprak bulaşmalı demiştir. «TAYYİB de tertemiz demektir. Binaenaleyh mülevves veya şüpheli olmamalıdır. Demek olur ki, islâmda maddî ve mânevî taharet mes'elesinin o kadar ehemmiyyeti vardır ki, su bulamadığı zaman hiç olmazsa gusül veya abdest yerine taharete niyyet ve kalbini temizliğe rabt edib maddî cihetinden de ter temiz bir saıydi abdest a'zasının nısfı demek demek olan yüzüne ve dirseklerine kadar ellerine dokundurmalıdır. Ya'ni ellerini bir kerre saıyde vurub meshetmeli, bir kerre de vurub dirseklerine kadar ellerini meshetmelidir. İhtimal ki, îmanı olmayanlar bundan ne çıkar? Derler. Fakat aklın bundan lâakal alacağı ders şudur ki, insan hem zahiren ve hem de batınen temizliği bırakmamalıdır. Tahareti kalbiye asıldır. Kalbi pis olan ne yapsa temizlenmez ve lâkin yalnız kelb temizliği de kâfi gelmez, maddeten zahirini de temizlemelidir. Su bulamayınca zarurette teyemmüm esasen bir tahareti kalbiye işi olmakla beraber şartı maddî ve şekli zahirînin de (........) medlûlü üzere en güzel bir muhafazasıdır. (........) dir. Bunun için teyemmüme de rushat verir. Fakat sarhoşluğa ve cenabet durmağa müsaade etmez. Burada bahis muhafazai akl-ü şuura ve tahareti maddiyye ve ma'neviyeye müntehi olmakla bilhassa terbiyei akliye ve fikriyeye revnak ve ahlâk-u diyanete metanet verilmek ve bu suretle aile terbiyesinden terbiyei umumiyeye ve salâhı küllîye doğru gidilmek, mübareze ve mücahedeye girişmek için ve dost ve düşman, mü'min ve kâfir, hak ve batıl, salâh ve fesad, temyiz-ü mukayese olunmak üzere sarhoş vaz'ıyetinde bulunan erbabı dalâl ve udvanın ahvaline nazarı dikkati celb ile buyuruluyor ki, (........) (........) |
﴾ 43 ﴿