103

ne bahıyre, ne sâibe, ne vasıyle, ne ham'dan hiç birini Allah meşru' kılmadı, lâkin küfretmekte olan kimseler, Allah namına yalan söyliyerek ona iftira ediyorlar, çoklarının da aklı irmez

(.........) Allah ne bahıyre ve sâibe ne vasıyle ne hâm, hiç birini meşru' kılmamıştır. Şer'ı ilâhîde bunların aslı yoktur.» -Cahiliyye ahalisi bir dişi deve beş batın doğurur ve beşinci erkek olursa kulağını «bahr» ederler, ya'ni yararlar, salıverirlerdi ve artık ne sağarlar, ne binerler, ne kullanırlardı ki, «bahıyre» budur.

Saniyen, bir adam başına bir derd geldiği ve meselâ hasta olduğu zaman «şifa bulursam nâkam sâibe olsun» diye nezreder, bahîre gibi salıverir, intifaını tahrim eylerdi, salisen, koyun dişi doğurursa kendilerinin, erkek doğrursa ilâhlarının olurdu. Şayed ikisini birden doğurursa (.........) derler, bu dişiden dolayı erkeğini de kurban etmezlerdi ki, vasıyle de budur.

Rabian, bir erkek devenin dölünden on batn doğarsa onun sırtını haram addederler ve hiç bir sudan ve mer'adan menetmezler (.........) derlerdi ki, (.........) de budur. Bunlar meşruı hak değil (.........) ve lâkin kâfir olanlar Allah’a karşı din, şeriat namına böyle yalan uydurur iftira ederler.»- müfessirîn demişlerdir ki, Amr İbn-i Lühayyilhuzaî Mekkeye melik olmuş idi, dîni İsmaili iptida değiştiren de bu olmuş idi, asnam yaptırmış, evsan nasb ettirmiş bahıyre, sâibe, vasıyle, ham âdetlerini vaz'eylemişti. Bunun hakkında aleyhissalâtü ves-selâm «ben, onu ateşte gördüm, ehli nârı (.........) ı ile iyza' ediyordu» buyurmuştur ki, «aksab» em'a demektir işte kâfirlerin ileri gelen havassı, rüesası böyle ekâzib-ü ebatıl uydurarak halkı ıdlâl ederler ve Peygamberleri de kendileri gibi farz ederek Allah’a iftira ederler. (.........) ve bu kâfirlerin ekserisinin, alelhusus avammının akılları da ermez, onlara tabi' olur giderler.

103 ﴿