111Ve hani bana ve Resulüme îman edin diye Havariyyûne ilham etmiştim "îman ettik, bizim şübhesiz müslimler olduğumuza şahid ol" demişlerdi (.........) o zamanki ni'metimi de hatırla ki, hani ben Havariyyuna «bana ve Resulüme îman ediniz» diye vahiy göndermiştim, ya'ni sana ve sair Enbiyaya vahyettiğim kitablar ile emreylemiştim -yahud kalblerine böyle ilham etmiş idim, onlar da (.........) îman ettik ve şahid ol biz hiç şüphesiz müslimiz ya'ni iymanımızda muhlisız dediler.- Evvelki kâfirlere mukabil bir kısım da seni ve Allah’ın emrini böyle bir îman-ü islâm ve ıhlasa ışhad sözile karşıladılar. İşte ey mü'minler Allah’ın Isâya böyle dediği ve böyle bir bir ni'metlerini ta'dad ederek kâfirleri tevbıh ve mü'minleri tasdik-u tehyic ettiği ve bütün Peygamberlere ve ümmetlerine yaptıklarını böyle birer birer haber vereceği günden korkun ve korunun. Dikkat etmek lâzım gelir ki, bu âyetler Hazret-i Isâya hıtaben değil, Âhırette ona olacak hıtabı hikâyeten ümmeti Muhammede hıtabdır. Çünkü (.........) emrine merbuttur. Havariyyunun islâmlarına işhad ettikleri bu noktada onların da hallerini tasvir ve yad için şahidi alelküll olan Resulullaha telvini hıtab ve hıtabı âmmı andırır bir lehcei beyan ve iltifat ile buyuruluyor ki, Ya Muhammed, sen burada şunu hatırla ve hatırlat: (.........) (.........) |
﴾ 111 ﴿