119Allah buyurur ki, bu, işte sadıklara sadakatlerinin faide vereceği gündür, onlara altından ırmaklar akar cennetler var ebediyyen içlerinde kalmak üzere onlar, Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allahdan razı, işte o fevzı azîm bu (.........) o âzîz ve hakîm ve hâkimi mutlak olan Allahü teâlâ muhakkak buyuracak ki, (.........) işte bu korkunç gün (.........) sadıklara sadakatlerinin menfaat vereceği gündür. -Nafi' kıraetinde nasb ile (.........) okunduğuna göre- Allah buyurdu ki, bu sual ve cevab sadıklara sadakatlerinin menfaat vereceği gündedir. O gün vakı' olacaktır. Dünyada ahidlerinde duran, akıdlerini ıhlas ile iyfa eden sadıklara Allah öyle va'd-ü tebşir eder ki, onların sıdk-u ıhlasları yevmi din olan o korkunç yevmi cem'-ü sualde her halde kendilerine nafi' olacak, hem Dünyadaki gibi hümum-ü gumum ile karışık bir menfaat değil, her türlü havf-ü hüzünden âzâde bir nef' ile nâfi' olacaktır. (.........) altlarında ırmaklar akan Cennetler onlarındır. (.........) o sadıklar orada ebeden muhalled olarak kalacaklar (.........) Allah onlardan rızayı ezelîsile razı olub rıdvanına erdirmiş (.........) onlar da Dünyada Allahtan razı olmuş, mahza rızayı ilâhî uğurunda koşmuş oldukları gibi bu gün temamen zevkı rıdvana irmiş bulunacaklar, hem razıy hem marzıy kalacaklardır. (.........) işte fezvi azîm bundan. Bu rıdvandan ibarettir: Bütün gönüllerin aradıkları zevkı vısalin en büyüğü bu rıdvandır. İlel'ebed rızayı ilâhî ile rızayı abdin içtimaı demek olan bu rıdvanın fevkıında ne bir murad tasavvur olunabilir ne de bir zevk. Ve bu fevzi azîm masivallahın değil ancak |
﴾ 119 ﴿