5O haram olan aylar çıktımı artık o bir müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, habsedin ve bütün geçid başlarını tutun, eğer tevbe ederler ve namaz kılıb zekâtı verirlerse sebillerini tahliye edin, çünkü Allah gafur, rahîmdir (.........) İmdi haram aylar sıyrılınca -bu haram aylar (.........) eşhüri hurum, ya'ni Zilka’de, Zilhicce, Muharrem, Receb ayları demek olmayıb (.........) emrile verilen dört ay mühlettir ki, bunun yevmi hacden Muharrem nihayetine kadar elli günü ma'hud eşhüri hurümden ise de mütebakısi haricdir. Fakat bu i'lâna nazaran aynı hukümdedir. Ve bu suretle şu da anlatılmıştır ki, ahid taallûk eden her hangi bir ay eşhüri hurümden olur. Ya'ni bâlâda zikr olunan dört ay müddet zarfında kıtal ve taarruz haramdır. Ahidlerine riayet edenlerin müddetleri de böyledir. Fakat bu haram aylar, çıkınca (.........) artık o mühleti biten müşrikleri nerede bulursanız katl ediniz- alel'ıtlak öldürünüz. Ya'ni dört aydan sonra temamen hali harb kaimdir. Binaenaleyh onlar tarafından bir taarruza muntazır olmıyarak hemen harbe mubaşeret ediniz ve hill-ü harem her nerede bulur ve nasıl öldürebilirseniz öyle öldürünüz. Maamafih sünnette «müsle» yapmaktan ya'ni burun kulak kesmekten ve bir kimseyi durdurub ok ve emsali ile «sabren» öldürmekten nehiy varid olmuştur. Bundan başka aleyhıssalâtü vesselâm buyurmuştur ki, (.........) nev'i katil cihetiyle nâsın en afîfi ehli iymandır. Ve (.........), bu ma'nâlara şunlar da iyma eder: (.........) ve onları tutunuz -esîr ediniz. Demek olur ki, tutmak mümkin iken hemen katl edivermemelidir (.........) ve hasr ediniz- bulundukları muhıttan çıkarmayınız, şurada burada gezdirmeyiniz (.........) ve onlar için her mersada oturunuz -ya'ni kaçırmamak, geçirmemek için evine veya kıra veya ticarete gidecek her geçidi tutub gözetiniz. (.........) Bunun üzerine tevbe ederler- şirkten vaz geçib îmana gelirler (.........) ve namazı ikame edib zekâtı verirlerse -ya'ni bunları kabul eder müsliman olurlarsa (.........) hemen sebillerini tahliye ediniz.- Mezkûr taarruzlardan hiç birini yapmayıb hallerine bırakınız (.........) çünkü Allah gafur rahîmdir -bu suretle geçmiş olan şirk ve küfür ve gadirlerini mağfiret eder, îman ve tâatlerine sevab da verir. Demek ki, o müşriklere ya katl-ü esaret veya islâmdan başka bir şey bırakılmamıştır. İleride görüleceği üzere Ehli kitâbda olduğu gibi cizye dahi kabul edilmiyecektir. Haseni Basrî rivayet etmiştir ki, esîrin birisi Hazret-i Peygambere işittirecek surette «Allah’a tevbe ederim, Muhammede tevbe etmem» diye üç kerre bağırmış, aleyhıssalâtü vesselâm da «bırakınız hakkı ehline tanıdı» buyurmuştur. Bu noktada tevbe ile alâkadar olmak üzere harbîye eman mes'elesi anlatılarak buyuruluyor ki, |
﴾ 5 ﴿