17

Müşrikler vicdanlarına karşı kendi küfürlerine kendileri şâhid olub dururlarken Allah’ın mescidlerini ma'mur etmeleri kabil değildir, onların hayır namına bütün yaptıkları heder ve ateş içinde onlar, muahlledlerdir

(.........) Müşrikler kendi aleylerinde küfür şâhidleri oldukları halde bunların Allah mescidlerini i'mar etmeleri olur şey değildir. -Binaenaleyh bunların Mescidi haramı i'mar ettikleri veya edecekleri nasıl tasavvur olunabilir? İbn-i kesîr ve Ebû amir kıraetlerinde (.........) diye müfred sıgasiyle okunur ve asıl murad Mescidi haram olduğunu gösterir.

Ya'ni müşrikler kendilerini kâfir olduklarını gerek söylesinler, gerek söylemesinler, Allah’ın vahdaniyyetine ve Resulünün hakkıyyetine inanmadıklarını vicdanlarında bilib durdukları ve Ka'benin etrafına putlar dikmek, bunların karşısında ıbadet etmek, çırçıplak tavaf eylemek gibi kendilerinin küfürlerine şehadet eden asarı şirk ile izharı küfr ettikleri halde bunların münhasıran Allah’a ıbadet için secdekâh olmak üzere yapılan Allah Mescidlerine i'mar namına yaptıkları şeylerin hakikaten bir i'mar olabilmesine ve binaenaleyh Kâ'benin ma'muriyyetine hizmet etmelerine imkân ve ıhtimal yoktur. (.........) Bunlar yok mu bütün amelleri habt olur. -O küfür halinde yaptıkları i'mari mescid ve buna benzer ne kadar a'mali hayriyyeleri varsa hepsi (.........) boşa gider. (.........) Ve ateşte bunlar muhalled kalırlar.- Sırf Allah için olmıyan hiç bir amelin ebedî hayrı olamaz. Allah için bir bina veya her hangi bir amel yapmakla bunu yaparken Allahtan başkasına tapmak veya her hangi bir küfür yapmak ise ikisini bir yere gelecek şey değildir. Bunda samimiyetsizlikten başka bir tenafi ve tenakuz da vardır ki, bu tenafide küfür diğerlerini siler süpürür hiçe indirir. Bunun için kâfirlerin i'lâni küfr ederek bir Allah mescidi i'mar etmeleri kendileri için inanmadıkları ve samimiyyetle yapmadıkları ve binaenaleyh cidden bir hayrını görmiyecekleri bir şey yapmak olduğu gibi aynı zamanda bu bir i'mar değil, Allah mescidlerinin maddiyyet veya ma'neviyyetinde bir tahrib ile alâkadar bir amel, zımnen bir zarardır. [(.........) bak.] Mescidin ımareti iki ma'nâya gelir. Birisi binası ve tecdidi, birisi de ziyareti ve içinde bulunulub ıbadet edilmesidir. Netekib Beyti şerifi ziyareti mahsusaya «umre» denilir. Ve mescidlere çok giden ve içlerinde çok duran kimselere de «ummarı mesacid» ta'bir olunur. Kezalik bir kimsenin meclisine çok devam ettiği zaman «falanın muammiri meclisi falan» derler. Bu suretle bir mescidin ma'muriyyeti bu iki cihetin cem'ıyle olur. Birisi umranı maddîsidir ki, binası, ta'miratı, nezafeti, mefruşatı, tenviratı ve bunların idamesine müteallık cihâtıdır. Birisi de umranı ma'nevîsidir ki, içinde Allah için ıbadet, zikir, tedrisi ulûm gibi tâat ve fezâilin idamesi ve bunların idamesine müteferri' cihâtı ve mescidi mevzuun lehinin gayrı şeylerden sıyanet ile kaim olur. Bir mescid içinde Dünya umuruna müteallık lakırdı bile onu mevzuun lehinin gayriden sıyanet etmemek ve binaenaleyh ma'muriyyeti ma'neviyyesini ihlâl eylemektir. Bu babda şu ehadisi şerife ne kadar şayanı dikkattır: Resuli ekrem sallallahü aleyhi ve sellemden vârid olmuştur ki, «mescidde lakıdı hasenâtı yer, hayvanın ot yediği gibi». Aleyhıssalâtü vesselâm şu hadîsi kudsîyi de bildirmiştir: Allahü teâlâ buyurdu ki, Arzda benim büyutüm evlerin mescidlerdir ve bunlarda benim ziyaretcilerim de onları ma'mur edenlerdir. İmdi ne mutlu o kule ki, hanesinde tatahhür etti; iyice temizlendi de sonra beni evimde ziyaret eyledi, çünkü zairine ikram etmek ziyaret olunan üzerine bir haktır.» Diğer bir hadîsi nebevîde: her kim mescide ülfet ederse Allahü teâlâ ona ülfet eder.» Diğer birinde «bir adamı mesacide i'tiyad ediyor gördünüzmü onun mü'min olduğuna şehadet ediniz.» Enes radıyallahü anhten de merviydir ki, «her kim bir mescid de bir kandil bulundurursa o mescidde onun zıyası devam ettiği müddetçe Melâike ve hamelei Arş onun için istiğfar ederler.» İmdi mescidleri lakıdıdan bile sıyanet etmek ıktıza edeceğinden bir mescidde her hangi bir küfür şöyle dursun her hangi bir fıskın ve her hangi bir taharetsizliğin bile takarrübü o mescidin ma'neviyyetine uzatılan bir darbei tahrib olur. Ve şu halde asıl mes'ele müşriklerin mesacidi i'mar etmelerinin cevazını değil vücudunu nefiydir, ya'ni onların i'marları i'mar değildir.

17 ﴿