NAHL

Bu Nahil sûresinin medenî olduğuna dair dahi bir kavil nakledilmiş ise de doğrusu Mekkîdir. Hasen, Ata, Ikrime, Cabir hepsinin Mekkî olduğunu rivayet etmişlerdir. İbn-i Abbas yalnız üç âyetin Medinede Hazret-i Hamzeden sonra nâzil olduğunu söylemiştir. Ki, bu üç âyet (.......) dur. Bir kavle göre de (.......) âyetleridir.

Âyetleri : - Yüz yirmi sekizdir.

Kelimeleri : - Bin sekiz yüz kırk birdir.

Harfleri : - Yedi bin yedi yüz yedidir.

Fasılası : - (.......) harleridir.

Bu sûrenin bir ismi de (.......) dır.

Sebeb-i nüzul: - Bir rivayete göre şudur: Resulullah kâh katil ve istîlâ gibi azâbı Dünya ile ve kâh Kıyamet azâbiyle tahvif ediyordu. Kâfirler ise bunlardan derhal bir şey görmedikleri için tekzib ve istihzaya Kıyam ediyor «hani getirsen a o azâbı görelim» diyorlardı. (.......) nâzil olduğu zaman sarsılmışlar ve aralarında demişlerdi ki, «bu Adam Kıyametin yaklaştığı zumünde bulunuyor, hele şu yaptıklarınız bir azından vaz geçiniz, ne olacak bakalım». Fakat taahhur edince yine «ya Muhammed hani ya bizi korkuttuğun şey olmadı» demeğe başladılar. Binaenaleyh (.......) nazil oldu. Bir müddet daha çekindiler, intizar ettiler, günler imtidad edince yine «haniya ya Muhammed bizi korkuttuğun şeylerden bir şey görmeyoruz» dediler ve o vakıt (.......) nâzil oldu. Resulullah hemen sıçradı, yanındakiler ne oluyor diye başlarını kaldırıp bakıştılar, arkasından (.......) nazil oldu (.......) Şu halde demek olur ki, bu Sûre azâb ve kıyamet va'dlerinin taahhurundan dolayı hasıl olan şüphelerin izalesi ve (.......) emrinin takviyesi hıkmetile nâzil olmuştur.

1

Allah’ın emri geldi, sakın onu isti'cal etmeyin, o sübhan onların şirklerinden münezzeh, yüksek çok yüksek

(.......) Allah’ın emri geldi - buradaki (.......) kelimesi «umur» un müfredi, ya'ni iycabı ilâhînin mucebi olan şein ma'nâsına emrolmak muhtemil olduğu gibi «evamir» in müfredi, ya'ni Allah’ın nefsi iycabı, hukm-ü fermanı ma'nâsına emrolmak da muhtemildir. Ve ikisiyle de tefsir varid olmuştur. Evvelki takdirde murad, küffara mev'ud olan azâb veya Kıyamettir. Fakat bu surette geldi demek, gelmek üzeredir, gelmektedir, geliyor ma'nâsına mecaz olmak lâzım gelir (.......) buyurulması da buna karine olur. Zira gelmiş olsa idi emri vakı' olurdu. Vakıi isti'cal etmek de muhal olurdu. İkinci takdirde ise: onun vukuunu iycab eden (.......) hukmullah geldi demek olacağından (.......) hakıkati üzeredir. Ancak (.......) zamirinde bir istıhdam gözetmek ıktiza eder. Ve bu suretle iki ma'nânın ikisine de riayet edilmiş olur.

Ya'ni Allah’ın emr-ü fermanı geldi (.......) imdi onu isti'cal etmeyiz - o emrin mazmununu ivmeyiniz, acele etmeyiniz, olacaklar olacak, müşrikler kahrolacak (.......) Allah sübhanehu onların işrâklerinden münezzeh ve mütealîdir. - Binaenaleyh ındallah şefaatcilerimiz olur diye tapıp Allah’a şirk koştukları şeylerin hiç birisinin onları Allah’ın emrinden kurtarmasına imkân yoktur.

Allah’ın emri geldiğini kim biliyormuş mu diyecekler? O yüksek ve mukaddes Allah:

1 ﴿