63Gördünmü? dedi: kayaya sığındığımız vakıt doğrusu ben balığı unuttum, ve bana onu söylememi her halde Şeytan unutturdu, o âcayib bir sûrette denizdeki yolunu tutmuştu (.......) Fetâ dedi ki, (.......) gördün mü sahreye sığındığımızda ben balığı unutmuşum - ya'ni orada ne olduğunu söylememişim. - Müfessirînin ifadelerinden buradaki sahre deniz kenarında meçhul bir kaya imiş gibi anlaşılıyor. Çünkü balığın denize gittiği zikrolunmasından bu kayanın da deniz kenarında olması ıktiza eder gibidir. Fakat biz bunun Kudüsteki ma'ruf Sahre olduğuna hukmetmek istiyoruz. Zira «essahre» den zâhir ve mütebadir olan budur. Balığın denizdeki yolunu tutup bir deliğe girmiş olması da orada bir su deliğine sıçramış olmasiyle izah olunabilir. Filvakı' bu sahrenin yanında Musâ ile Hızır buluştuğundan sonra ileride (.......) buyurulacağı vechile gemiye bininceye kadar hayli gitmiş olduklarına nazaran buradan denize kadar epiy bir mesafe bulunduğu da anlaşılmaz değildir. Ve Allahü a'lem, bu suretle bu vak'ada Sahrenin takdisi mündericdir. (.......) onu söylememi bana her halde Şeytan unutturdu - yoksa bu unutulacak gibi bir şey değildi (.......) acaib bir surette denizdeki yolunu tutu vermişti. Fetânın bu ıhbar ve ı'tizarına karşı Musâ |
﴾ 63 ﴿