62

Yoksa, sıkılan kendisine duâ ettiği zaman ona icabet edip fenalığı açan ve size Arzın halifeleri kılan mı? Bir İlâh mı var Allahla beraber? Siz pek az düşünüyorsunuz

(.......) yoksa muztar kendine duâ ettiği zaman ona icabet edip (.......) o fenalığı açan - ya'ni def'eden, MUZTARR, hastalık veya diğer bir şiddet ve zaruret ile sıkışan, bunalan nâçar demektir. Murad, cinstir. Binaenaleyh her sıkılana icabet lâzım gelmez (.......) gibi meşiyyetle mukayyeddir. Bununla beraber ekseriya ıztırar halinde duanın makbuliyyetine işaret ve hattâ va'd var demektir. Çünkü ıztırar halinde ıhlâs zâhir olur. Nice iymansızların îmana geldikleri görülür. (.......) ve sizi Arzın halîfeleri kılan mı? - Arzın halîfeleri: Arzda geçmişlerin yerlerine kalanlar demek olabilirse de ahkâmı ilâhiyyenin icrasına me'mur hılâfet sahibleri, ya'ni Arzın hukümdarları ma'nâsına olması daha zâhirdir. Muztarrın duâsiyle fenalığın keşfine ma'tuf olması da ancak bununla mütenasib olur. Ve o halde bu cümle, mü'minlere daha bidayeti islâmda istıkbalin hılâfetini va'deden büyük bir tebşiri ifade eder. Sûrenin başındaki (.......) tebşiriyle Davud ve Süleyman kıssasının zikrine nazaran da bu ma'nâ müteayyin demektir. Evvelki âyetlerde sılalar (.......) diye mazî sıgasile getirilmiş iken buradan ı'tibaren tahvil ile muzarı' sıygası iyrad buyurulması da bı'seti seniyye ile mev'ud olan inkılâbı ahvali göstermek ı'tibariyle bu ma'nâya zâhir bir karînedir. Bunun için sıgayı muhafaza ederek bunu şöyle terceme etmek daha muvafık olacaktır. Ve sizi Arzın halîfeleri yapacak olan mı? - hayırlı yoksa onların şirk koştukları mı? (.......) bir İlâh mı var Allah ile beraber (.......) siz pek az tezekkür ediyorsunuz - bu âyet, biri ferdî nefis biri de ictimaî nefis ile alâkadar iki âyeti enfüsiyye ıhtar ettiği cihetle burada tezekkür ta'bir buyurulmuştur.

62 ﴿