ANKEBÛT

Ankebût Sûresi mekkîdir.

Ankebût örümcek demektir, Allahdan başka evliya ittihaz edenlerin hâlâtını ve Dünyayı avlamak için kurdukları teşkilâtı bir örümcek ağına benzeden örümcek meseli zikr olunduğundan dolayı bu Sûreye bu isim verilmiştir. Ancak alem olmuş hass isimlerin tercemesi doğru olmıyacağı cihetle Örümcek Sûresi demeğe kalkışmamalıdır. Örümcek zikrolunan Sûre denilebilir.

Nüzulü Mekkededir. Ba'zıları Mekkede en son nâzil olan Sûre olduğunu söylemişlerdir. Şu halde hicret sıralarında nâzil olmuş demektir. Hattâ baş tarafının Medînede nâzil olduğu da rivayet olunmuştur. Netekim evvelkinin hatimesinde Peygamberin hicretine işaret olunduğu gibi bunda da mü'minlerin hicretine işaret olunmuştur. Evvelkinde (.......) buyurulmuştu, bunda da gaye, Allah’a irmek olduğu anlatılarak o ittikanın levazımından olan sabr-ü sadakatle Allah yolunda mücahedenin lüzum ve ehemmiyyeti anlatılacaktır.

Âyetleri - Altmış dokuz.

Kelimeleri - Yedi yüz seksen beş.

Harfleri - Dört bin iki yüz on bir.

Fasılası - (.......) harfleridir, (.......) üç âyettedir.

1

(.......) Allahü a'lem (.......) bu âyetlerin sebeb-i nüzulünde üç kavil vardır:

1 - Ammar İbn-i Yasir ve Ayyaş İbn-i Ebi rebîa ve Velîd İbn-i Velîd ve Seleme İbn-i Hişam Mekkede ta'zib olunuyorlardı o sebeble nâzil oldu. Ammar İbn-i Yâsirin validesi Ebû cehil tarafından feci' bir surette parçalattırılmış, kendisine sıcak günde demirden zırhlı gömlek giydirilerek Güneşin karşısında eziyyet edilmiş, Velîd İbn-i Velîd ve Hişam dahi ta'zib olunmuşlardır.

2 - Mekkede bir takım insanlar islâma ıkrar vermişlerdi, hicret âyeti nâzil olunca eshab-ı kiram Medîneden bunlara yazmışlar «ıkrarınız, islâmınız kabul olunmıyacak tâ ki, hicret edesiniz» demişlerdi, derhal Medîneye müteveccihen çıktılar, müşrikler de ta'kıyb edip geri çevirdiler, işte o vakıt haklarında bu âyet nâzil oldu, bu def'a da hakkınızda şöyle şöyle âyet nâzil oldu diye yazdılar, bunun üzerine çıkarız, yine ta'kıyb eden olursa çarpışırız dediler ve çıktılar, müşrikler de ta'kıyb ettiler, binaenaleyh çarpıştılar, kimi şehîd oldu, kimi de kurtuldu, Allahü teâlâ da haklarında (.......) âyetini indirdi diye Saîdden rivayet olunmuştur.

3 - «Bedr» günü ilk şehîd olan Mihca' İbn-i Abdullah hakkında nâzil olduğu söylenmiştir ki, ebeveyni ve zevcesi çok müteessir olmuşlardı ve hakkında «seyyidüşşüheda» buyurulmuştu. Bu iki kavle göre bu âyetler Medînede nâzil olmuş oluyor. İki evvelkisinde ise hicretle alâkadar bulunuyor.

1 ﴿