4Önünde de sonunda da emir Allah’ın, ve o gün mü'minler Allah’ın nusretiyle ferahlanacaklar (.......) bıd'ı sinîn içinde: ya'ni bir kaç sene zarfında - ki, bidı' üçten dokuza kadardır. Netekim bu âyet nâzil olunca Hazret-i Ebi Bekir radıyallahü anh o sevinen müşriklere şöyle demişti: Allah sizin gözlerinizi aydınlatmıyacak, Peygamberimiz haber verdi. (.......) Rumlar bıd'ı sinîn içinde Farislere mutlak galebe edecekler. Buna karşı Übeyy İbn-i Half «yalan söylüyorsun, haydi aramızda bir müddet ta'yin et seninle bahse girelim» dedi ve tarafeynden on deve üzerine bahse girişip üç sene müddet ta'yin ettiler, Ebû Bekir keyfiyyeti Resulullaha haber verdi, Resulullah sallallahü aleyhi vesellem «bıdı', üçten dokuza kadardır. Hatarı artır, müddeti uzat» buyurdu, bunun üzerine Ebû Bekir çıktı, Übeyye rast gelince o, galiba peşiman oldun dedi, hayır dedi, gel seninle bahsi artıralım, müddeti de uzatalım, haydi dokuz seneye kadar yüz deve yap, o da haydi yaptım dedi. Tirmizînin sahîhinde rivayet ettiği üzere «Bedr» günü Rumlar Fürslere galib geldiler, Ebû Bekir de sonra onu Übeyyin veresesinden aldı, Peygambere götürdü, aleyhıssalâtü vesselâm da ona bunu tesadduk et buyurdu. (.......) Önünden de sonundan da emir Allah’ın - ya'ni Rumlar galib gelecekler diye ondan sonra Dünyada emr-ü irade, huküm ve kumanda Rumların olacak zannedilmesin, onlar galebe etmezden evvel emir, ne onların ne İyranîlerin olmayıp Allah’ın olduğu gibi onların galebesinden sonra yine Allah’ındır. O önce onları mağlûb ettiği gibi sonra da eder. (.......) Hem de o gün - ya'ni Rumların Fürse galib geleceği gün (.......) mü'minler ferahlanacak |
﴾ 4 ﴿