8

Ya artık o kimse de mi ki,? Kötü ameli kendisine allanmış pullanmış da onu güzel görmüş, şübhe yok ki, Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini doğru yola çıkarır, o halde nefsin onlara karşı hasletlerle geçmesin, çünkü Allah onların bütün san'atlerini bilir

(.......) ya artık o kimse de mi ki, - (.......) aşağı yukarıya tefrı', (.......) de bu tefriı inkâr içindir, haber mahfuztur.

Ya'ni îman edip sâlih ameller yapan kimselere mağrifet ve büyük bir ecir var diye onun zıddı olan o mağrur kimse de mi onun gibi olacak ki, (.......) kendisine kötü ameli tezyin edilmiş, hırsı şehvetle allanmış pullanmış cazibeli, hem zevkına, hem menfeatine uygun sonu iyi gelecek bir amel gibi hoş gösterilmiş (.......) de onu güzel görmüş - vehm-ü hevası aklına galebe etmiş, şehevatının humarı gönlünü gözünü bürümüş.

(.......) öyle içerim ki, nihâyet beni görürsün: çirkin ındimde güzel diyen bedmest gibi tersi dönmüş, bâtılı hak, kötüyü iyi, fenalığı güzel görür olmuştur. İşte Dünya hayata mağrur olan bu hâle geleceği gibi Allah gafûr diye masıyete ısrar eden mağrurlar da bu hâle gelir. Bir insan böyle kötüyü iyi görecek kadar da şaşgın ve vicdansız nasıl olur diye hayret etme (.......) çünkü Allah (.......) dilediğini şaşırtır, dilediğini de yola yatırır. -

Peygamberlerine ve onlara uyanlara hidayet verdiği gibi Şeytanlara ve onlara uyanlara da delâlet verir.

(.......) onun için nefsin onlara hasretlerle teessüflerle geçmesin - üzülme de vazifene bak (.......) Allah onların ne san'atler yaptıklarını ve yapacaklarını da bilir - ya'ni onları ibtida öyle şaşırtması, hikmetsiz ve sırf cebrî olmadığı gibi sonunda da yaptıklarını yanlarına bırakacak değildir. - Şübhe yok ki, kötüyü iyi gören akıbetinde iyilik görecek değildir. Elbette onlar ameli sâlih yapan mü'minler gibi mağrifet ve ecre nâil olacak değiller, bir gün gelip belâlarını bulacaklardır. Ya o nasıl ve ne zaman olacak denilirse bunun bir inkılâb ve nüşur ile olacağı anlatılmak üzere buyuruluyor ki,

8 ﴿