37

Semaların esbabına da Musânın tanrısına muttali' olurum ve her halde ben onu yalancı sanıyorum" İşte bu suretle Fir'avne kötü ameli süslendirildi de yoldan çıkarıldı, Fir'avn düzeni hep husrandadır

(.......) ba'zıları buradaki Yusüften murad, Hazret-i Yusüfün torunu Yusüf İbn-i Efrayim İbn-i Yusüf demişlerse de doğrusu Yusüf İbn-i Ya'kub aleyhisselâmdır. Ancak tefsiri Kurtubîne mezkûr olduğu üzere Hazret-i Musânın Firavni Hazret-i Yusüfün Firavni değildir. Firavni Yusüf Amâlikadan idi, Firavni Musâ ise kıbtîdir.

(.......) belki ben o esbaba, o göklerin esbabına, sebeblerine yollarına irerim (.......) de Musânın ilâhına muttali' olurum (.......) maamafih ben onu muhakkak yalancı zannediyorum a. . - Fir'avn bir rasad kulesi yaptırarak fennî bir teşebbüste bulunmak ve bu suretle Hazret-i Musâyı gûya yalancı çıkarmak için bir şarlatanlık etmek istiyordu ki, bunda iki mülâhazanın birisi vardı. Ya halka diyecekti ki, bakınız! İşte Gökleri de terassud ettik oralarda Musânın dediği ilâhı göremedik, olsa idi görünmesi lâzım gelirdi, yâhud diyecekti ki, bakınız biz bu kadar vesaiti maliyye ve teşebbüsatı sınaıyyemizle Göklere çıkmanın yolunu bulamadık, o halde Musâ nereden çıktı da bize onların rabbı tarafından me'mur olduğunu söylüyor?. (.......) Ve işte Fir'avne kötü ameli böyle tezyin edildi süslü gösterildi - de bunları siyaset namına iyi bir şey yapıyormuş gibi yapıyordu

(.......) ve yoldan sapıtılıyordu - çünkü Gökte bir yıldız arar gibi rasad ile cismanî bir yolda Allah aramağa kalkmak, Allah’ı aramak yolu değil, halkı bu suretle iğfale çalışmak da muvaffak olacak bir siyaset yolu değildi, Gökler ve Yer, Göklerde ve Yerde her şey hâlikının vücuduna delâlet edip durmakta iken ve Allah’ı eserinden anlamak için Yerin Gökten bir farkı olamıyacağı da aklı olanlar nezdinde ma'lûm olmak lâzım gelirken Hazret-i Musânın Sûre-i (.......) da (.......) diye herkese öğrettiği açık yolu bırakıp da yetişemiyeceği uzaklara gitmeğe kalkışmak elbette çıkar yol değildir. Maamafih Fir'avn bunu ciddî olmak için değil halkı aldatmak için bir hıyle, bir keyd olmak üzere yapıyordu (.......) fakat Fir'avnin keydi, hıylesi, düzeni sırf hasar içinde - netîcesizdir, akamettedir. Onun böyle yanlış yolda entrika çevirmeğe kalkışması kendisini muvaffak etmek şöyle dursun bil'akis aleyhine olmuştu. Çünkü:

37 ﴿