13Bunun üzerine yine başlarını çevirirlerse o vakıt de ki, size Ad ve Semûd saıkası gibi bir saıka haber veriyorum (.......) yine ı'raz ederler, aldırmazlarsa (.......) o vakıt dedi ki, (.......) size bir saıka tehlükesi haber veriyorum - ya'ni yıldırım gibi bir çarpış ta helâk edecek şiddetli bir azab (.......) Delâilünnübüvvede Beyhekî ve İbn-i asakir cabir İbn-i Abdullahdan rivayet ederler, demiştir ki, Ebû Cehl ile Kureyşin ileri gelenlerinden bir cemaat şöyle dediler: Muhammedin işi bizi şübheye düşürdü, sihir ve kehanet ve şı're âlim bir adam arasanız onunla konuşsa da bize onun işini bir anlatsa dediler. Bunun üzerine Utbe İbn-i Rebîa: ben vallahi şı'ri, kehaneti, sihri dinlemişim, ona dair bir ılm edinmişimdir, eğer öyle ise Muhammed bana gizli kalmaz dedi ve vardı da ya Muhammed, sen mi daha hayırlısın Haşım mı, sen mi hayırlısın Abdülmuttalib mi? dedi, Resulullah cevab vermedi, ya sen bizim ilâhlarımıza kadh ediyor ve atalarımızı tadlil eyliyorsun, eğer reislik senin olsun istiyorsan, bayraklarımızı sana dikelim ve eğer mal istiyorsan sana mallarımızdan seni ve arkandakileri müstağni edecek mal toplıyalım ve eğer kadın ihtiyacın varsa Kureyş kızlarından beğeneceğin on tanesini sana tezvic edelim? dedi, Resulullah susuyor söylemiyordu, vaktâ ki, Utbe sözünü bitirdi, aleyhıssalâtü vesselâm (.......) a gelince Utbe hemen aleyhissalâtü ves-selâmın femi seadetine tuttu, rahime yemin vererek vaz geçmesini reca etti ve kalkıp evine gitti Kureyşe çıkmadı, bir kaç günler görünmeyince Ebû Cehil ey ma'şeri Kureyş dedi: Utbe neye görünmiyor, zannederim Muhammede saptı, galiba onun yemeği hoşuna gitti, bu mutlak ıhtiyacından olmalı, kalkın gidelim bakalım dedi, vardılar, Ebû Cehil, ya Utbe! dedi: sen Muhammede saptın, o galiba hoşuna gitti, bir ihtiyacın varsa seni Muhammede muhtac etmiyecek mal toplıyabiliriz, bunun üzerine Utbe kızdı ve bundan sonra Muhammede ebeden bir şey söylemiyeceğine billâhi diye yemin etti de dedi ki, bilirsiniz, ben Kureyşin malca en zenginiyim ve lâkin ben ona vardım diye kıssayı anlattı, bana dedi: bir şey ile cevab verdi ki, vallahi o sihir değil, şiır de değil, kehanet de değildir, okudu: (.......) e gelince ben ağzını tuttum ve rahime yemin verdim, bunun üzerine kesdi, vallahi bilirsiniz ki, Muhammed bir şey söylediği zaman yalan çıkmaz, onun için başınıza bir azab inmesinden korktum. |
﴾ 13 ﴿